Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslami Reform İçin

Manifesto

Edip Yüksel

Manifesto Sözleri ve Alıntıları

Manifesto sözleri ve alıntılarını, Manifesto kitap alıntılarını, Manifesto en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kur'an, Muhammed peygamberin vefatından kısa bir süre sonra, ayetleri ölüler için okunan, zihinsel ve fiziksel hastalıkları olanlar tarafından muska olarak taşınan bir gün korkulması ve önünde eğilinmesi gereken kağıttan bir puta dönüştürüldü.
Diyelim ki Buhari'nin bize söylediği doğru olsun, gerçekten 600,000 hadisi dinlemiş ve değerlendirmiş olsun. Ayrıca Buhari'ye karşı aşırı derece cömert yaklaşalım, ve sonradan % 99'unu çöpe atacağı bu 600,000 hadisin her biri için gitmesi, görüşmesi ve değerlendirmesinin ortalama 1 saat aldığını varsayalım. Ve diyelim ki bu işi tam vaktinden gecenin karanlığına kadar yapıyor olsun. Ve varsayalım hiç kış günü olmamış olsun, böylece günde aralıksız on saat boyunca çalışmış olsun. Buhari'nin veya diğer bir "kutsal" insanın, zamanı genişletme, zaman içinde zaman yaratma, ya da zamanı yavaşlatma gibi bir yeteneğini duymadığımız için, sadece Buhari'nin doğa kuralları ile sınırlı bir süper insan gibi çalıştığını varsaydık. Tüm bu varsayımlarla birlikte, M.S. 810-870 yılları arasında 60 yıl yaşamış olan Buhari'nin 60,000 güne, yani 164 yıla ihtiyacı vardı. Diğer bir deyişle, övündüğü şeyi yapmak bir asırdan fazla zaman gerektiriyordu.
Reklam
Kuran, en çok okunan kitaplardan biri olarak kabul görmesine rağmen, milyonlarca müslüman Kuran'ı anlamının farkında olmadan okur. Ana dilleri Arapça olanlara bile anlayışlarına güvenmemeleri öğretilir. Kuran en çok okunan kitap olabilir, ama din adamlarının ortak çabalarıyla tarihteki en az anlaşılan ve en az uyulan popüler kitap haline getirilmiştir.
esbabı nüzhul denen sayısız öyküler uydurdular,her ayetin neden indirildiğini açıklıyormuş gibi yapıp ilahi iletinin anlamını çarpıttılar yada kapsamını daralttılar
Muhammed'in Beni Qurayza Yahudilerine soykırım yaptığı hikayesinin güvenilirliği, bu hikaye İbn İshak tarafından ilk yayınlandığından beri hep tartışmalı olmuştur. M.S. 151 yılında, yani sözkonusu olaydan 145 yıl sonra ölen İbn İshak, aşırı derecede abartılmış Yahudi hikayelerine güvendiği gerekçesiyle akranları tarafından şiddetle eleştirilmiştir. Sert şekilde eleştirildiği bir başka konu, sahte şiirleri ünlü şairlere atfetmesidir. Onun çağdaşı olan ulemadan bazıları, örneğin Malik, onu "bir yalancı" olarak adlandırır. Bu, Yahudi muhbirlerinin propaganda amacıyla kullandıkları söylentilere bir örnektir. Çağdaş ulema, İbn İshak ile tarihçi Josephus'un Kral Alexander hakkındaki rivayetleri arasında şaşırtıcı benzerlikler bulmuş durumda. Kudüs'ün Büyük Herot'tan önceki hükümdarı olan Kral Alexander, 800 Yahudi esiri çarmıha germiş, karılarını ve çocuklarını onların gözleri önünde katletmişti. Banu Qurayza hikayesi ile Josephus tarafından bildirilen olayın ayrıntılarındaki diğer bir çok benzerlik ikna edicidir.
Dinin ayrıcalıklı sınıflar tarafından insanları köleleştirmek veya onlardan yararlanmak amacıyla kullanılması, Güney Afrikalı başpiskopos Desmond Tutu tarafından berrak şekilde tarif edilir: "Misyonerler Afrika'ya geldiğinde, onların Kitab-ı Mukaddes'i, bizim ise toprağımız vardı. 'Gözlerimizi kapayalım ve dua edelim' dediler. Gözlerimizi açtığımızda, bizim Kitab-ı Mukaddes'imiz, onların ise toprağı vardı".
Reklam
İnsanları cahilliğin karanlığından çıkarıp özgürleştiren Kuran, Muhammed'in vefatından kısa bir süre sonra, ayetleri ölüler için okunan, zihinsel veya fiziksel hastalıkları olanlar tarafından muska olarak taşınan, korkulması ve önünde eğilinmesi gereken kağıttan bir puta dönüştürüldü.
Müslümanlar köle ya da cariye sahibi olabilir? Yaygın olarak uygulanan kölelik Kuran tarafından kaldırılmıştır (4:25,92; 5:89; 6:10; 8:67; 24:32-33; 58:3; 90:1-20). Kuran köleliği büyük bir günah olarak değil, günahların en büyüğü olarak kabul eder. Kölelik, ölmeden önce tövbe edilmediği sürece affedilmeyecek olan Allah'a ortak
Dini önderleri tarafından hipnotize edilen Müslümanların büyük bölümü, büyük bir tutkuyla izlemeye çalıştıkları dinin, Muhammed döneminde Ebu Cehil (cehaletin babası) ve Ebu Leheb'in (kızgın ateşin babası) izlediği dinden bir farkı olmadığından habersiz durumda. Bununla birlikte, Kuran'ın mesajı bir kez daha ışıldıyor ve çoktanrılık ile cahilliğin karanlığını yok ediyor.
Resim, animasyon veya heykel yapma büyük bir günahtır. Bu, tektanrıcılık üzerindeki sığ anlayışın diğer bir yansımasıdır. Kuran, çizim yapmayı veya canlıların 3 boyutlu modellerinin yapılmasını yasaklamaz. Süleyman Peygamber'in evinde heykeller vardı, ve tektanrıcı idi (34:13; 42:21).
Reklam
"Bir erkek karısını "boş ol" diyerek boşayabilir. " Kuran'ı terkeden ve ciltler dolusu hadis ve sünnet kitaplarına uyan mezheb uleması, evlilik sözleşmesini erkeğin ağzından çıkan bir kaç sözcük ile bitirecek şeriat yasaları çıkardı. Boşanma aylar süren bir olaydır; erkeğin ağzından çıkan bir iki sözcüklük bir deklarasyon değildir. Bir kadın "Boş ol" diyerek, ya da bunu 3 kez tekrarlayarak boşanamaz. Bu kolay ve tek taraflı boşanma mutsuz evlilikler yaratmış, pek çok aileyi yok etmiştir. Kızgınlık anında aslında kastetmeden talak (boşamak) sihirli sözcüğünü dile getirerek eşlerini "boşayan" bir çok erkek, umutsuzca bir çözüm aramış (fetva), evliliklerini kurtarmak için çözümü de mollalar ve kadılardan satın almıştır! Problemin kendisini ilk olarak yaratan sınıf, çözümden de en çok kar elde eden sınıf olmuştur
Müslüman tarihinin eleştirel bir yaklaşımla incelenmesi, Ebu Hanife'nin Emevi ve Abbasi hanedanları tarafından zulme uğrayan cesur bir tektanrıcı (hanif) olduğunu ortaya çıkaracaktır. Yaşamı boyunca hadisi kabul etmemekle suçlanmasına rağmen, ölümünden sonra katiller onun artmakta olan saygınlığından yararlanarak onun adını taşıyan Sünni bir mezhep üretmiştir.
hadis kitaplarını izlemek elçiyi izlemek demektir: Muhammed'e sadece Kuran verildi, ve İslam'ın yasalarını sadece Allah belirler (6:19, 38,114; 7:3; 12:111; 17:46; 31:6; 45:6; 69:38-47). hadis kitapları Muhammed'den iki yüzyıl sonra söylentilerden derlenmiştir. hadislerin ana kaynaklarından birisi Yahudi ve Hristiyan temellidir.
Kadınlar aklen ve manen erkeklerden daha aşağıdadır. Namaz kılanın önünden bir eşek, köpek ya da kadın geçerse, kişinin namazı boşa gider. Cehennemi çoğunlukla kadınlar dolduracak; kadınlar zeka ve din konusunda eksiktir.
Son derece zalim bir din devletinin güdümünde pek çok insan, İngilizce 'his' zamirine atfen Hislam dediğimiz sistemi kurma işine soyundu. Allah'ın kitabına ekleme yapma veya ona katılma şansları yoktu ama hadis sayesinde bidatın, hurafenin, uydurmanın ve çarpıtmanın kapıları sonuna kadar açıktı. Buhara'dan bir adam çıkıp kulaktan dolma söylentileri Muhammed peygamberden iki yüz yılı aşkın bir süre sonra toplamaya başladığında dinsel hurafelere ve uydurmalara son derece uygun bir coğrafya ve toplum yapısı vardı. O insanların kendileri ve ana babaları mezheb savaşlarına ve kıyımlara katılmışlardı. Dinsiz, Hristiyan ve Yahudi pek çok kişi kuşkulu nedenlerle İslama girmişti, ve onların çoğu, yeni dini özümsemeden, eski kültürünü ve dinden beklediğini İslama taşımayı yeğlemişti. Seçkinler kendi dini duruşlarını haklı gösterip kabul ettirmek amacıyla dini, kültürel ve politik görüşlerine ait uygulamaları bu yeni hadis, sünnet, tefsir ve fetva modası sayesinde bol bol pazarladılar.
65 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.