Anton Çehov’ u tanıma şansımın olduğu bu dört perdelik oyunu okurken yazarın kaleme aldığı dönemin tiyatroya bakışını ve aslında uygun ortamlar olduğunda insanda yazma isteği duyması gerekti hissine ulaşıyorsunuz.
Yazarın kullandığı dil o kadar doğal ve akıcı olduğu için, okurken anlatılanları zihninizde sanki ordaymışçasına hissediyorsunuz.
Kitabı okurken, yazarın çözümlemelerine hayran kaldım.
Anne-oğul arasındaki diyaloglar bende farklı duygular oluşturdu. Günümüzde dizilerde ve maalesef gerçek hayatta da gördüğümüz remi anlatmış sanki annenin paraya, güce, şöhrete, kıyafete verdiği aşırı önem vermesi ve oğlunun sanat için uğraş verdiği oyunlarına ,yazılarına değer vermeyip göz ardı etmesi, küçümsemesi gerçekten okurken bu dönemi anlatıyor diyorsunuz.
Kitabın sonuna doğru ne şekilde olursa olsun özgürde duyguların ifade edilmesinin söylenmesi, sanatın yazımın edebiyatın akımlarla sınırlandırılmadan, duyguları özgürce ifade edilmesi gerektiği, yazarken zamanın güzel doğru gerçekçi analiz edilmesi tam anlamıyla nabzının doğru tutulması gerektiğini, yazarken hayatın içinden gerçek karakterle yazımın düşüncenin süslenmesi gerektiğini öğrenmiş oldum.
Bu güzel kısa ama etkileyici şekilde kaleme alınmış oyunu okumanızı tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim.