Martın Eden
Jack LondonSözler ve Alıntılar
Daha çok öğrendikçe evrene, hayata ve bütün bunların ortasında kendi hayatına daha çok hayran oluyordu.
Yabancı bir denizde haritasız ya da pusulasız sürüklenen bir gemici gibiyim.
Sayfa 20
Bir saatin işleyişi gibi. Her çarkın dönüşünü görebilirdi. Bu gözler insanı sıkan birşeyler vaadediyordu ve bu vaadin ucunda bir mezar bekliyordu. Halbuki azizenin gözlerinde gizem vardı, akıl almaz harikalar ve sonsuz bir hayat vaadediyordu bunlar. Martin Eden bu gözlerdeki ruhun bir an içinde çakıp sönen aydınlıklarını gördü; aynı zamanda kendi ruhunun aydınlıklarını da.
Sayfa 78Kitabı okudu
O, iyiliği ve kötülüğü biliyordu; ama saflık, varoluşun bir niteliği olarak onun kafasına hiç girmemişti. Şimdi ise, ondaki saflığı,iyilik ve temizliğin en üst derecesi olarak düşünüyordu; biraraya geldikleri zaman sonrasız hayatı meydana getiren iyilik ve temizlik.
Sayfa 41Kitabı okudu
Ne söylediğinizi , biraz da nasıl söylediğiniz belirler .
Sayfa 74Kitabı okudu
" Kendi başının çaresine bakan bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olamaz. "
Sayfa 132Kitabı okudu
'Martin Eden ,kimsin sen?" diye sordu. Kendine merakla, uzun uzun baktı. "Kimsin sen? Nesin sen? Sen nerenin malısın? Sen aslında Lizzie Connolly gibi kızlara aitsin. Sen angarya alayının bir erisin:ne kadar aşağılık,kaba, güzel olmayan şey varsa senin yerin işte onların yanıdır."
Sayfa 150Kitabı okudu