Marx ve Bilim
J. D. BernalMarx ve Bilim Gönderileri
Marx ve Bilim kitaplarını, Marx ve Bilim sözleri ve alıntılarını, Marx ve Bilim yazarlarını, Marx ve Bilim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günümüzde her şey kendi karsitina gebe görünüyor; insanın emeğini kısaltan ve zenginleştiren olağanüstü güçle donanmis makinelerle birlikte açlığı ve insan emeğinin aşırı ölçüde çalıştırılmasını görüyoruz. Yani ortaya çıkan zenginlik kaynakları sanki lanetlenmiş gibi yokluk kaynakları haline dönüşüyor.
Kapitalizm, her ne kadar gereksiz ve hatta felâket getirici hale gelmekteyse de, kendiliğinden ortadan kalkmayacaktır. Ve, bazı iyi niyetli ya da korkak sosyalistlerin ya da liberallerin sanmaktan hoşlandıkları gibi, görünmeden, sezilmeden daha iyi bir sisteme dönüşmeyecektir.
Her dönemde, egemen sınıfın fikirleri egemen fikirlerdir; yani toplumun hükmeden maddi gücü olan sınıf, aynı zamanda o toplumda hükmeden fikri güçtür. Maddi üretim araçlarını elinde bulunduran sınıf aynı zamanda düşünsel üretim araçları üzerine de egemenliğe sahiptir; böylece genel olarak, düşünsel üretim araçlarına sahip olmayanların fikirleri bu egemenliğe bağlıdır.
Marx, Hegel'den insan tarihinin bir gelişmeler dizisi olduğu fikrini almıştır; ama kendisi materyalist olduktan sonra bu gelişmeleri, bir fikrin (ide) değil gerçek dünyadaki üretici güçlerin ve üretim ilişkilerinin gelişmeleri olarak gördü.
Felsefenin rolü, proletaryayı kendi niteliğinin ve elindeki olanakların bilgisiyle silahlandirmaktır. Nasıl felsefe proletaryada maddi silahlarını bulursa, proletarya da felsefede fikri silahlarını bulur
Marx'ın büyük buluşu, tarihin ve toplumsal gelişmenin temel itici gücünün soyut fikirlerde ve mistik sezgide bulunmadığı gerçeğiydi. Bu güç, insanların yaşamlarını sürdürme sürecinde, yani yaşam için gerekli yiyecek, konut gibi maddi nimetlerin üretimi sürecinde yatar.
Onun en çok sevdiği deyişlerden biri
'dünya için çalışınız'dı.
Bilim bencil bir zevk olmamalıdır. Bilimsel araştırmalara kendilerini verebilecek kadar talihli olanlar bilgilerini insanlığın hizmetine sunmakta herkesten önce gelmelidirler.
Bilimin tertemiz ışığı bile ancak karanlık cehalet zemini üzerinde ışıldayabilir görünüyor.
İnsanoğlunun doğaya egemen olma hızına koşut olarak, insan başka insanlara ya da kendi zaaflarına köleleştirilmiş görünüyor.
Yeni ortaya çıkan zenginlik kaynakları, sanki lanetlenmiş gibi, yokluk kaynakları haline dönüşüyor.
Yeni bir girişimin ilk liderleri genel olarak iflas ederler ve ancak sonradan binaları, makineleri vb. daha ucuza satın alanlar bu girişimden para kazanırlar. Bu demektir ki, insan aklının evrensel çalışmasından ve bunun toplumdaki ortaklaşa uygulamasından en büyük çıkarları elde edenler, genel olarak, en değersiz ve aşağılık para babalarıdır.
Kapitalizm altında hiçbir icat güdüsünün insanın yükünü azaltmak olmadığını gösterdi. İcadın ilk ve son güdüsü kâr güdüsüydü.
Herkesten yeteneğine göre, herkese gereksinimine göre.