Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

2. Kitap

Marx'ın Kriz Teorisi

Kolektif

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
krizierin düzenliliği, söz konusu krizleri güneş lekelerine ya da tüketici bioritmine bağlamanın zor olduğunu ortaya koymaktayken, savaşlar ve siyasi belirsizlikler gibi bir kerelik gelişmeler de aleni olarak gelişen kriz olgusunu açıklamak için uygun değildir. Sonuç olarak, bu radan iş çevrimleri kavramına ulaşıyoruz. Bu kavram, kriz olgusunun ortodoks teori içinde eritilmesinin bir diğer temel biçimidir. Bu kavram çerçevesinde sistem, kendi kendisini düzenlediği biçimde ele alınmaya devam edilir: tek fark, bu durumda düzeltme süreci pürüzsüz değil de, çevrimsel olarak gerçekleştiği göz önüne alınır. Sistemin işleyişine özgü çeşitli içsel unsurlar, kendiliğinden oluşan krizleri ortaya çıkardığın dan, kendiliğinden gelişen yenidenüretim içsel bir ritme sahiptir
Marx'ın yapmış olduğu analizde iki temel düşünce bulunmaktadır: 1. Kapitalist kriz, kapitalist toplumundaki temel çelişkisinin bir ifadesidir; bir taraftan, üretimin toplumsal niteliği ve tahsisinin özel niteliği ve sonuç itibariyle de, sınırsız olma eğilimi, üretimin hızla artması ve diğer taraftan da, tüketime ilişkin sınırlamalar. 2. Azalan kar oranları eğilimindeki iç çelişkilerin krizlerde ifadesini bulması. Bu iki düşünce birbiriyle karşılıklı olarak yakından ilişki içinde olup, arasında seçim yapmamız gereken iki alternatif teori değil de, çerçeve si kesin çizgilerle çizilmiş bir iktisat teorisinin iki yönüdür.
Reklam
Marx'ın kriz teorisindeki nesnel gerçeklik ve öznel algılama arasında ki bağın kökleri, krizin klasik anlamına dayanmaktadır. Klasik Yunan tarih yazıcılığında ve tiyatro oyunlarında, kriz, birey ya da toplumun kendini yeniden üretme kapasitesi tehlikeye girdiğinde, bir bireyin ya da toplumun yaşamında bir dönüm noktasını ya da karar anını göstermek üzere kullanılmıştır. Klasik kriz kavramı işin hem nesnel ve öznel boyunu içermektedir. Nesnel boyut, krizin, yaşamlarını etkilediği bireylerin davranışlarından bağımsız bir sürecin peşi sıra dışsal olarak belirlenen bir olgu olarak ortaya çıkması demektir. Öznel boyut ise bireylerin, kriz tarafından ortaya konan tehdide yönelik kavrayışı ve tepkiyi içermektedir. Bu nedenle, krizler önceki toplumsal ilişkiler kalıplarının sorgulandığı vahim anları temsil etmektedir. Bunun gibi, krizler bireylerin mümkün olan alternatif örgütlenme biçimlerini algılama fırsatını yaratır. Krize karşı bireyler tarafından yapılan öznel seçişler, krizierin çözülmesinde önemli bir unsur teşkil edebilir.
Kapitalistler karlarının bir kısmını, 'tüketim eğilimlerinin • yetersizliği nedeniyle değil de, kapitalistler olarak sahip oldukları gücün, karlı işlere devarn etme şanslarının, rakipiere karşı ayakta durabilrne yeteneklerinin, sahip oldukları sermaye miktarına bağlı olması nedeniyle 'tasarruf eder. Bu nedenle, kapitalist üretimi sürükleyen güç lüks tüketimin maksimize edilmesi değil de, sermaye birikimidir.
Marx, 'kesinlikle krizierin öncesinde daima ücretierin genellikle yük seldiği bir dönemin olduğuna' ve bunun da, işçi sınıfının 'nispi refahı nın', her zaman için sadece yaklaşan bir krizin habercisi olarak gelişli ğine işaret etmiştir. Engels, kitlelerin eksik tüketiminin yani kapitalizm ortaya çıkmadan binlerce yıl önce kitlelerin tüketiminin asgari mini mumla sınırlandırıldığını, ancak, aşırı üretim gibi bir yeni olgunun sadece kapitalizmle birlikte ortaya çıktığını vurgulamaktadır.
"Hiç bir kapitalist, yeni bir üretim yöntemini, ne kadar üret ken olursa olsun, artı değer oranını ne kadar çok artırısa artırsın, söz konusu teknik kar oranını azalttığı sürece hiç bir zaman gönüllü olarak uygulamaya sokmaz. Ancak, bu türden her yeni üretim yöntemi emtiayı ucuzlatır. Bu nedenle, kapitalist aslında emtiayı üretim fiyatlarının ya da belki de değerlerinin üzerinde satar. Kapitalist, emtianın üretim fiyatları ve daha yüksek üretim fiyatlarıyla üretilen diğer emtianın piyasa fiyatları arasındaki farkı cebe indirir. Bunu yapmasının nedeni, son belirtilen emtianın üretimi için toplumsal olarak gerekli ortalama emek zamanının, yeni üretim yöntemleriyle üretilen emtiayı üretmek için gerekli emek zamanından daha yüksek olmasıdır. Kapitalistin üretim yöntemi, toplumsal ortalamanın üstündedir. Ancak, rekabet bu nu genelleştirir ve genel kanuna tabi kılar. Bunun peşi sıra, -bel ki de ilk önce bu üretim alanında ve daha sonra da diğer alanlar da aynı düzeye gelmek için- kapitalistin iradesinden tümüyle bağımsız olan kar oranının azalması söz konusu olur·. •• marx
Reklam
Marx'ın genişletilmiş yenidenüretim analizi, karın motive ettiği üretimin tümüyle kendi iç piyasalarını yaratma gücüne sahip olduğu şüphesinin ötesinde oluşturulmuştur. Eksiktüketime özgü bir sorun değildir. Kapitalizm halihazırda geçerlidir, pratik olarak uygulanmakta ve yayılmaktadır ve şehirdeki proletaryayı örgütlemek en acil görevdir.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.