Masa Dergisi - Sayı 1 (Mayıs-Haziran 2016) Gönderileri
Masa Dergisi - Sayı 1 (Mayıs-Haziran 2016) kitaplarını, Masa Dergisi - Sayı 1 (Mayıs-Haziran 2016) sözleri ve alıntılarını, Masa Dergisi - Sayı 1 (Mayıs-Haziran 2016) yazarlarını, Masa Dergisi - Sayı 1 (Mayıs-Haziran 2016) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Ataol Behramoğlu
Sevdanın yaralamaktan çok beslediğini, Siyasetin öldürmekten çok yaşattığını, Öfkenin yıpratmaktan çok kuvvetlendirdiğini öğreneceğiz. Belki büyüye büyüye ölecek, belki öle öle büyüyecek ama en sonunda birbirimizi yaşatmak için yaşamanın manasına varacağız.Bir bıçağın can almaktan çok ekmek kestiğini,hidrojenin bir şehri yakabilecekken su olabildiğini, en kötü,en cahil,en kindar olanın dahi sevgiyle düzelebileceğini anladığımız gün değişeceğiz.
Bazı şeyler meczup işi galiba. Akıllı bir bünye kaldırmıyor, kaldırabilse zaten meczup olmuyor. Tek çaresi belki anlatmak, ama anlatsa, daha delirmeden 'deli' damgası yemekten korkuyor. Deli kadınlara hak veriyorum. Onları dinlemeye kimsenin yüreği dayanmıyor. Sıkılıp gidiveriyorlar.
"...Şimdiye dek olduğu gibi, şimdi de haber veriyorum. Önceleri yavaş yavaş, ağır ağır, adım adım kötülük uçurumuna doğru giderken gittikçe hızlanarak şimdi koşar adım gidiyoruz. Olacak toplumsal depremin uğultularını duymaktayım... Çevremizde aptal aptal suçlu aramayalım. Aynaya bakalım. Aynamız yoksa bir durgun suya bakalım. Orada suçluyu göreceğiz. İş işten geçtikten sonra 'kendim ettim kendim buldum' demenin hiçbir yararı yok..."
Kitaplar yakılır, evler basılır, insanlar ölür, acılar unutulur yine de. Peki ya imdat çekicini göğsümüze vura vura, insanı ayakta tutan yegâne can simidini hangi açlıkla ve şehvetle bu kadar umarsız kemirmişiz?
Bir bıçağın can almaktan çok ekmek kestiğini, hidrojenin bir şehri yakabilecekken su olabildiğini, en kötü,en cahil, en kindar olanın dâhi sevgi ile düzelebileceğini anladığımız gün değişeceğiz.