Masa Dergisi - Sayı 25 (Şubat 2019)
Masa DergisiMasa Dergisi - Sayı 25 (Şubat 2019) Sözleri ve Alıntıları
Masa Dergisi - Sayı 25 (Şubat 2019) sözleri ve alıntılarını, Masa Dergisi - Sayı 25 (Şubat 2019) kitap alıntılarını, Masa Dergisi - Sayı 25 (Şubat 2019) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendi MADENine varmak için bir SÜRÜ YOLdan en zorlu, en çetin olanını seçtin. Çünkü sen, en yılmazdın. Derdi olan hikayeleri sevdin.
Sayfa 16 - Ebru Cündübeyoğlu'nun kaleminden Tarık Akan.
İki yılı dolduruyor ayrılışın... Yani dönüşü olmayan ayrılık! Böyle mi olacaktı yani, seni andığımızda, burnumuz mu sızlayacak, gözümüz mü yaşaracaktı? Erkenden!
Sayfa 12 - Halil Ergün'ün kaleminden Tarık Akan.
Eskide hem de çok eskide kalan zamanlarımız ne güzeldi. Yaşımız küçüktü, sokaklarda toplum kutuplaşmış hatta düşman kamplara bölünmüş, haberimiz yoktu. Bizim için yalnızca filmlerde vardı kötü adamlar, onlar da sonunda mutlaka kaybederdi. Haksızlığa uğrayan iyiler er ya da geç kazanır, dargınlıklar sıcacık bir kucaklaşmayla sona ererdi.
Sayfa 1
Yazar olmak istiyordum. İki üç sayfa hikaye yazıyordum. Soluğum kesiliyor, olur mu diyordum. Adamlara bak... Kalın kalın kitaplar yazmışlar. Roman yazacağım, romancı olacağım, diyordum.
Sayfa 20 - Yılmaz Güney'in anılarından alıntı.
Biliyorum, ancak şiir çeker bu tetiği. Ancak bir şiir paklar bu yarayı. Ancak şiir çıkartır geceyi sabaha.
Sayfa 45
Bir kez sosyalist oldu, hep öyle kaldı. Bir kez devrimciliğe soyundu, ona da bağlı kaldı. 12 Eylül'den sonra tutuklandı, aylarca hapis yattı. Ve ondan bir kitap çıkardı: "Anne Kafamda Bit Var."
Sayfa 15 - Atilla Dorsay'ın kaleminden Tarık Akan.
Herkes onu sevdi. Ben aslında herkesin sevmesini de istemem ama sevmeyenler neden sevmediğini irdelemelidir. Çünkü o çok iyi bir oyuncu, çok iyi bir insan ve tüm kazancını eğitime yatıran bir insanı neden sevmezsin? Bunu düşünmek gerekir, kime ne kötülüğü olmuştur ki Tarık'ın.
Sayfa 13 - Müjdat Gezen'in kaleminden Tarık Akan.
Zekanın bir tarifi de çevreye uyum sanatıdır.
Sayfa 11
Tarık'ı ben özlüyorum, eşi özlüyor, evlatları özlüyor tabi ama bence tüm Türkiye onu özlüyor. O hep var olacak, inanıyorum ki bu halk onu unutmaz.
Sayfa 8 - Rutkay Aziz'in kaleminden Tarık Akan.
Bu sıralar sık sık Şebnem Ferah'dan Yorgun'u dinliyorum. Çünkü o şarkıdaki kadın olmaktan korkuyorum. Elleriyle kendini gömen kadın olma. Yalvarırım olma. Sevmekten korkma.
Sayfa 52
Bir kar küresindeymişim gibi hissederdim seninleyken ben. Kimi zaman bir bankta el ele otururken yağardı üzerimize, kimi zaman birbirimize sarılmış öylece dururken. Güneş vururdu fanusumuza, şehrin ışıkları da yanıp sönerdi üzerimize. Bilenler isterdi ki onların olalım. Onlarla olalım. Baksınlar izlesinler doya doya. Ama biz hep kendi alanımızda, birbirimize sığınır, birbirimize kanardık. Gitmeye yeltenenimiz olmamıştı bilirsin. Kendi rengimizi, kendi yemeğimizi, kelimelerimizi ve şarkılarımızı birbirimizle bölüşür onlara ucundan tattırır ama asla tam olarak teslim etmezdik aklımızı ve kalbimizi...
Sayfa 48
Bilirsin, ne çok severim kışı.
Sayfa 48
ve bilesin çocuk,
sana gülmek, şehre lunapark gibi yakışıyor
Sayfa 55
Bir oyuncunun, Türk sinemasının sıkıntılı diyebileceğimiz dönemlerinden başlayarak, rahat dediğimiz dönemlerini de yaşayarak yine sıkıntıya girdiği evreleri içerisinde 111 tane film yapması çok önemli. 4 dizi, bir de kitap sığdırdı yaşamına.
Sayfa 11 - Metin Akpınar'ın kaleminden Tarık Akan.
"Aşk avuçlarımda," dedi bir genç. "Avuçlarımı kapatırsam ölüyor, açık tutarsam uçup gidiyor. Ne yapacağım?"
"Sahici aşkın en belirgin meziyeti avuçlarını kapatmadan onu içinde tutabilmektir" derdi üstat. "Aşk özgürdür. Zincirleri ve tutsaklığı sevmez o."
Sayfa 54