Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Maurice Merleau-Ponty’de Algı Problemine Giriş

Kenan Gürsoy

Maurice Merleau-Ponty’de Algı Problemine Giriş Sözleri ve Alıntıları

Maurice Merleau-Ponty’de Algı Problemine Giriş sözleri ve alıntılarını, Maurice Merleau-Ponty’de Algı Problemine Giriş kitap alıntılarını, Maurice Merleau-Ponty’de Algı Problemine Giriş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Egzistans (varoluş) kavramı, bizi, doğrudan zamana bağlı ve somut şartlar çerçevesinde yaşanmakta olan bir hayat deneyimine götürür. Burada insan bireysellikleri ve kendi yaşantı hâlleri içerisinde karşımıza çıkar; kendini dünyadan ve dünya içindeki etkinliklerden soyutlama dahi olsa, koparıp çıkaramaz. O hâlde eğer söz konusu olan insanın tarif edilmesi, onun belirlenmesi ise, onu bu dünya içerisindeki somut yapısından ayrı düşünmek mümkün olmayacaktır.
Sayfa 47 - Lotus Yayınevi, Ankara 2007
Beşeri varlık sahasını belirleyen en mühim faktör olan bilinç, insanı, şeyler arasında herhangi bir başka şey olmaktan kurtarıp, yine onu belki de bu cephesiyle, kendisi ve dünya hakkında bilgi sahibi kılar. O hâlde insanı tarif etmeye, onun kendisine has yapısını belirlemeye çalışırken, bu bilincin belirleniş tarzının, tam anlamıyla ve ciddi bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Zira insan, her şeyden önce bir bilinç durumu veya bilinçlenmiş bir durumun merkezi olarak ortaya çıkmakta, kendisi ve dış objeler hakkındaki bilgisinin objektifliğini ister istemez, bilmekte olan bu bilincin kendisine sağladığı doğruluk garantisi üzerinde kurmaktadır.
Sayfa 47 - Lotus Yayınevi, Ankara 2007
Reklam
. İnsanlık, hepsi aynı düşünme özüne katıldıkları için her birinin diğerleriyle anlaşmaya varması en başından garanti edilen bir bireyler topluluğu, bir düşünürler topluluğu değildir. Elbette, bireylerin çokluğunun içinde eridiği ve bu bireylerin yeniden özümsenmeye mahkum olduğu tek bir varlık da değildir. Prensip olarak insanlık istikrarsızdır: Her insan yalnızca içsel olarak doğru olduğunu kabul ettiği şeye inanabilir ve aynı zamanda hiç kimse başkalarıyla belirli ilişkilere kapılmadan düşünemez veya karar veremez, bu da onu buna sürükler. Belirli bir dizi görüşü tercih etmek... . . .