Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meclis'te Casus Var

Sadi Borak

Meclis'te Casus Var Gönderileri

Meclis'te Casus Var kitaplarını, Meclis'te Casus Var sözleri ve alıntılarını, Meclis'te Casus Var yazarlarını, Meclis'te Casus Var yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İngilizler yalnız Meclis içinde değil, Meclis dışında, An­kara ve çevresinde de casuslar kullanmışlardır. Bunların bazıları yakalanmış ve idam edilmiştir. Örneğin Hintli Şerafettin, Madam Elenora, Şükrü Nasıh, Faik Paşa oğlu Tev­fik, Karzark Süleyman Paşa, Saffet Nezihi, Mustafa Segir, Hintli Ebülfadl gibi.
Birgün, bakıyorsunuz bir haber patlıyor Meclis içinde: Meclis başkanvekillerinden birinin evinde bir Yunan casu­su yakalanmıştır. Casus çok güzel bir kadındır. İsyan kış­kırtıcılığı karşılığında iki milyonluk teklif getirmiştir. Şaşkınlık henüz yatışmadan ikinci bir haber: Aynı kişi isyan kışkırtıcılığından harp divanınca sürgün cezası na çarptırılmıştır! İnanılmaz haberler biribirini izlemektedir. Araştırma komüsyonları işlemekte, İstiklal Mahkemesi ifadeler al­makta ve sanık başkanvekili görevini sürdürmektedir!
Reklam
İngiliz istihbaratı Lozan Konferansı sırasında milli­cilerin görüş ve davranışlarını yakından izliyor, onların giz­li oturumları , gizli görüşmeleri hakkında ne kadar bilgi toplayabilirse günü gününe İngiliz yönetimine duyuruyordu. Örneğin Lozan günlerinde İsviçre'de bulunan İsmet Paşa Kurulu ile Ankara yönetimi ileri gelenleri ve özellikle Başba­kan Hüseyin Rauf'la Mustafa Kemal arasında alınıp verilen ve köstence üzerinden gönderilen gizli telyazıları , yolda İn­giliz istihbaratınca kesilerek içeriği öğreniliyordu. Bu yüz­den konferanstaki İngiliz delegeleri, özellikle Dışişleri Ba­kanı Lord Curzon, İsmet Paşa'ya Ankara'dan verilen yö­nergeleri çoğu kez önceden öğreniyor, İsmet Paşa'nın konferansta ne biçim bir yöntem izleyeceğini önceden sap­tıyor, ona göre anlam alıyordu.
Meclis'te, İngilizler hesabına çalışan bir milletvekili, Meclis'in açıldığı 23 Nisan 1920 tarihinden beri İs­tanbul'daki İngiliz karargahı ile sürekli temas halindedir. Bu ajan, gizli oturumlarda görüşülen devlet sırlarını aksatmak­ sızın İngilizlere aktarmaktadır. Önce şurasını da özellikle belirtelim: Devlet sırlarını satma olayı, Müttefiklerin İstan­bul'u terk ettiği 6 Ekim 1923 tarihine kadar sürdürülmüştür, hiçbir kimsenin ve hiçbir makamın ruhu bile duymamıştır. Olayın şaşırtıcı yanlarından biri de budur.
Birkaç gün önce Moskova'dan dönen Hariciye Vekili­miz Bekir Sami (Kundul) Bey anlattı : Rus Dışişleri Komise­ri Çiçerin kendisine demiş ki: —Gizli oturumlarınızda bizim hakkımızda konuş­tuklarınızla sizin söyledikleriniz birbirini tutmuyor.
Tarihler; siyaseti, çeşitli çıkarlarına alet eden nice poli­tika esnafının çirkin serüvenleriyle dolu...
Reklam
"Nasıl olur da içimizden bazı efendiler yabancı parası alır da millete hıyanet eder! Bu, alçaklıktır...Onlar buradan çı kmalı ... Bu, namussuzluktur. Müslümanlık bunu kabul etmez. (İzah edilsin sesleri). Bolşeviklerden para almışlar."
Mustafa Kemal Paşa —"Efendiler! Bu son söz üzeri­ne yüksek Meclisinize gayet acı bir gerçeği söylemek zo­rundayım: SİZİN İÇİNİZDE CASUS VARDIR! Efendiler! En gizli oturumunuzda görüşülen, ulusa ve yurda ait en gizli noktalar yabancılara raporla verilmiştir... "