Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Medeniyetin Arka Sokakları

Metin Karabaşoğlu

Medeniyetin Arka Sokakları Gönderileri

Medeniyetin Arka Sokakları kitaplarını, Medeniyetin Arka Sokakları sözleri ve alıntılarını, Medeniyetin Arka Sokakları yazarlarını, Medeniyetin Arka Sokakları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Camii.. çokları için cumaları bile değil, muhtemelen ölüme ramak kala çoğunlukla da öldükten hemen sonra gidilen bir yer idi..
Çocukların dünyaları için edilen duaların onda biri bile ahiretleri için edilmiyor..
Reklam
Farkına varmadan, "biz"i aslında "biz"imle alakası olmayan şeylerin yerine yahut yanına koyabiliyorduk.
Peki, Yahudilerin 'Yalnız bizim kavim kurtulacak. Biz seçilmiş bir halkız' tavrından rahatsız olan nefsim, 'Bir Türk dünyaya bedeldir.' sözüne niye kılıflar arıyordu? Niye 'Ne mutlu türküm diyene' sözünden o derece alınmıyordu? Damarlarımızdaki kanın asaletine niye ve nasıl inanıyordu?
Bir 'Medine' özlemini hep gündemde tutuyor ; ama ancak 'Mekke' nin ardından 'Medineli' olunabileceği sırrını alıyorduk.
Reklam
Yine siyaset ki, Bosnalı masum insanları düşünürken, farkına varmaksızın, tüm Sırpların 'kökünü kazımak'tan söz ettiriyor... Boşnak esirlere, kadınlara ve bilhassa çocuklara yapılanlar yüreğimi elbette incitiyordu. Rabb'ime dua ediyordum. Ama 'köklerini kazımadan', Sırp çocukları için de üzülmem gerekti.
Yahudiler 'genetik olarak' lanetli, Türkler doğuştan 'necip' ve 'asil' oluyorsa, imtihan sırrının işi neydi?
İçimde bir Yahudi var
Birçok peygamber, Yahudi ırkındandı. Damarlarında Yahudi kanı vardı. 'Lanetlik Yahudiler' ifadesini ırk olarak, soy olarak, kan bağı olarak Yahudileri tarif için kullanırken, bu güzide peygamberleri 'Lanetliler' arasına koyduğumuzun farkında mıydık?
Gökteki ve yerdeki her şeyi imanımızın delili kıldıktan sonra ancak, hakiki imana erişmiş sayılırdık.
Reklam
Bizler, gözümüzü neticeye dikmiştik. Oysa netice Allah'tandı. Bize düşen istemekti. Rabbimizden talep etmekti. Rabbimiz, vermek istemese, istemek vermezdi zaten.
"Birisinin kazanması gerekiyorsa, birileri kaybetmek zorundadır." diyordu hâzır medeniyet.
'biz' kimiz?
İranlı Selman ile Habeşli Bilal, Resul-i Ekrem'in Ehl-i Beytinden sayılıyor iken, amcası Ebu Leheb'in adı karşı listede yer alıyordu. Biz kalbinde 'nun' sırrını taşıyanlarla birdik; ve kalbimizde 'nun'u taşıdığımız ölçüde 'biz'dik.
'biz' kimiz?
İmanî şefkat, suçlu bile olsa, insana insan gibi davranmayı emretmiyor muydu? 'İnsaniyet-i kübra' idi İslâmiyet; o halde, insaniyete sığmayan haller imana hiç sığmıyor değil miydi?
'biz' kimiz?
Farkına varmadan, 'biz'i aslında 'biz'imle alâkası olmayan şeylerin yerine yahut yanına koyabiliyorduk. Mesela faiz oranından bize ne idi; verilmiş imkânları Rabbinden değil kendinden bilip, Rabbinin diğer kulları aleyhine, Rabbinin emrini çiğneyerek kullanmanın diğer adı değil miydi faiz? O halde, hepten karşısında olmalı değil miydik?
272 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.