Sözler ve Alıntılar
kriz yeni değil.(…) unutmaya meyilliyiz.
her şeyin en iyisinin ve en kötüsünün yaşandığı bir zamandayız.
Söz konusu olan şey baskı gazetelere övgüler düzmek değil. Bu satırların yazarının siyah mürekkep ile tabletler arasında özel bir tercihi yok. Kâğıt baskı kuşkusuz yok olma yolunda ilerliyor ve bu da kendi başına bir sorun değil. Gitgide daha çok bireyin, sekiz haberleri ayinine dini bir hassasiyetle iştirak etmek yerine gazeteleri podcast ya da replay'den dinlemesinde bir sorun olmadığı gibi. Enformasyonun nasıl tüketildiğinin bir önemi yok. Enformasyona hangi ortamdan ulaşıldığı da mühim değil. Hem zaten Fransa'da, 2009 yılında basının tek bir ortama, kâğıt gazeteye indirgenemeyeceği, editoryal bir içeriğe bağlı olduğu, dijital ortamın da bunun meşru bir ortamı olduğu kabul edilmişti. Önemli olan, yalnızca enformasyonun -nitelikli bir enformasyonun- üretilmesidir. Çoğu kez insanlar bunu unutma eğilimi gösteriyorlar.
Her "enformasyon" sonsuzca yineleniyor; çoğu kez de tıpatıp aynı biçimde. Aynı görüntüleri tekrar tekrar veren kesintisiz haber kanalları bir yana, gazeteler sanki kopyala yapıştır hareketliliği asıl bilgileri toplamaktan daha önemliymiş gibi, kendi internet sitelerinde yeni gönderileri en hızlı biçimde yayınlamak için sürekli artan bir çaba harcıyor.