Bu yaptıklarından başka ne yapabilirler? Hâlihazırda zaten suikastlar düzenliyor, her tarafı basıyor, bombalıyor, öldürüyor, yakıp yıkıyorlar. Aslında yıktıklarını görmek için yeniden yapmaları gerekiyor." diyordu.
Adnan ise "İnsanların yorulduklarını ve halkın artık huzur bulmak istediğini söyleyip duruyorlar. Güya verdikleri ağır bedeller halkı usandırmış!"
İbrahim tebessüm ederek şu cevabı verdi: "Kim yorulmuş? Kim usanmış? Sen mi, ben mi, oğullarını evlerini, sahip oldukları en değerli şeylerini bedel olarak ödeyen kadınlarımız mı? Hiç birinden yorgunluğu, bıkkınlığı ifade eden tek bir kelime duyulmuş değildir. Görmüyor musunuz, her bir şehidin annesi her zaman diğer oğullarını da Kudüs ve Mescid-i Aksa yolunda feda etmeye hazır olduğunu söylüyor. Halkımızın yorulduğunu söyleyenler, siyasi ve ekonomik çıkarların peşinde koşan küçük bir azınlıktır. Sabırlı halkımız ise, ne pahasına olursa olsun, izzeti, onuru ve mukaddesatı uğruna fedakârlık yapmaya hazırdır." diye ekliyordu.