Mehmed Zahid Kotku
Mahmud Esad CoşanSözler ve Alıntılar
"Çil" veya "çihil", Farsça'da kırk demektir. Çile, bir insânın kırk gün bir yerde durup ibâdet etmesi demektir. Araplar buna "erbaîn" der; "erbaîn çıkarmak", "çile çıkarmak", "çile görmek" demektir.
Sayfa 129Kitabı okudu
Hocamız rahmetulâhhi aleyh şeklen son derece güzel bir insandı. İlk görüşte kendisine sevgi ve hayranlık duyulan insanlardan, mübarek görünüşlü kimselerden idi. Yüzünün pembe, beyaz güzelliği gülleri hatırlatırdı. Sakalının aklığı, insanın hatırına en temiz duyguları getirirdi. Üzerinde Kafkasya'nın şehameti, heybeti vardı. Dedeleri Kafkasya'dan gelmiş olduğu kendisinden belli olurdu. Hutbeye çıktığı zaman düşmana hücum eden bir ordu kumandanı gibi olurdu. O halim selim, sessiz sedasız İnsan hutbede bir başka olurdu... Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in sıfatı da öyleydi. Biz başımızı kaldırmaya cesaret edemezdik. Hutbede konuşurken o kadar celâlli konuşurdu. Hususi sohbetlerinde ise son derece mûnis, son derece yumuşak, son derece sessiz idi.
Sayfa 142 - Server YayınlarıKitabı okudu
İnsan Allah'ın yolunda yürüdüğü zaman, Allahu Teâlâ hazretleri yardım ediyor, koruyor, ona ezâ cefâ eden kimseleri cezalandırıyor.
Sayfa 112 - Server YayınlarıKitabı okudu
“Dünya gelip insanın gönlüne yerleşti mi, ahiret oradan kalkar gider.”
İlim öğren, ilmin yanında tâkvâyı da öğren...
Sayfa 188Kitabı okudu
Bir talebenin hocasını sevmesi ve sayması, dinimizin üzerinde çok durduğu bir edeptir.
Sayfa 89Kitabı okudu
“İlim öğrenmekten hiç bir zaman geri durma. Fıkıh hadis ilmini öğren. Cahil sofulardan uzak dur ki onlar din yolunun hırsızları ve Müslümanlığın yol kesicileridir.”