İstiklâl Marşı şairi Mehmet Âkif Ersoy hiçbir zaman yalnızca iyi bir şair değildi. O aynı zamanda, veteriner hekim, öğretmen, yüzücü, Kur’an mütercimi, hafız ve etkileyici bir vaizdi. Millî Mücadele yıllarında sadece millî duyguları uyandıran şiirleriyle değil; Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde verdiği vaazlar sayesinde de mücadelenin öneminin idrakinde etkin rol oynamıştı. Bunlardan en meşhuru Kastamonu’da 1920 yılında verdiği vaazıdır. Mehmet Akif Ersoy’un işgal kuvvetlerine yönelik söylediği; “ey mü’minler size ellerinden gelen fenalığı yapmaktan çekinmeyen, bu hususta hiçbir fırsatı kaçırmayan, dininize yabancı kimseleri kendinize arkadaş kabul etmeyiniz,” cümlesiyle başlayan vaazı başta Kastamonu olmak üzere Anadolu’da büyük kamuoyu yaratmış, bu vaazın Diyarbakır’da basılıp tüm şehirlere ve cephelere dağıtılması ile etki alanı genişlemiştir. İki Kastamonulu araştırmacı Metin Boyacıoğlu ve Erdal Arslan memleketlerine vefa borçlarını ödeyerek, millî mücadelenin bu önemli isminin Kastamonu’da geçirdiği kısa ama etkisi büyük günlerini ve verdiği vaazları aktarıyorlar. Geniş bir Mehmet Akif Ersoy biyografisiyle başlayan kitapta, Mehmet Akif Ersoy’un Kastamonu’ya gelişi, Kastamonu’da verdiği vaazlar ve yazdığı şiirler aktarılıyor.