Bilki ey keremli evlat! İnsanın nefsi emmaresi, makam ve baş olmak sevgisi üzerine yaratılmıştır. Bütün himmeti, akranlarından olan herkes üzerine üstün olmaktır. Bizzat temennisi, bütün halkın kendisine muhtaç olması, emirlerine ve yasaklarına boyun eğmesidir. Kendisinin, hiçbir şeye muhtaç olmamasını ister. Ebediyyen, hiç kimsenin hükmü altında olmak istemez. Şunların hepsi, nefisten ilahlık davasıdır, misil ve benzerden münezzeh olan saltanatı yüce yaratıcısı ile ortaklık davasıdır; bilakis 0, saadetten uzaktır, ortaklığa bile razı değildir. Bilakis sadece kendisinin hakim olmasını ister, başkasının değil. Herkes, onun hükmü altında olmalidir (ister.)
Bu yol, ashabı kiramın yolunun aynısıdır. Zira onlara, Peygamber aleyhis-salatu ves-selamın ilk sohbetinde hasıl olan (derece), ümmetin diğer velilerine, bir nebzesi dahi sonların sonunda hasıl olmadı.
Bu sebepten dolayı Hazreti Hamza'nın (radıyellahu anhu) katili olan Vahşi (radıyallahu anhu), tabiinin en hayırlısı olan Veysel Karani'den daha faziletli oldu. Bu, evvelkilerin ve sonrakilerin Efendisinin sohbeti şerefiyle, islamının başlangıcında bir kere şereflendiği içindir.