Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melek Tavus'un Halkı Ezidiler

Sabiha Banu Yalkut

Melek Tavus'un Halkı Ezidiler Gönderileri

Melek Tavus'un Halkı Ezidiler kitaplarını, Melek Tavus'un Halkı Ezidiler sözleri ve alıntılarını, Melek Tavus'un Halkı Ezidiler yazarlarını, Melek Tavus'un Halkı Ezidiler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Yezidiler … Dini inançlarının kurbanı olan bir halk . Müslüman ve Hıristiyan komşuları tarafından dışlanmış , lanetlenmiş bir halk . Okurken boğazımın düğümlendiği çok yer oldu :(( Ne acılar çekilmiş zamanında , ne acılar çektirilmiş zamanında .. Varsa bir Tanrı , en büyük hatası insanı yaratmaktı kesinlikle . Düşünsenize bardaklarından su içiyorsunuz , siz gittiğiniz an o bardak kırılıyor . Çünkü siz haramsınız , lanetlisiniz , zındıksınız , şeytansınız … Bir halkın kimlik mücadelesini okumak çok hüzünlüydü gerçekten . Ezilmelerini , öldürülmelerini , topraklarından sürülmelerini , özlemlerini , var olma mücadeleleri anlatılıyor . Yazar 136 sayfaya bir sürü şey sığdırmış . Çok çok çok etkilendiğim bir okuma oldu .
Melek Tavus'un Halkı Ezidiler
Melek Tavus'un Halkı EzidilerSabiha Banu Yalkut · Metis Yayıncılık · 201655 okunma
Reklam
Yezid’i toplumu kendini Melek Tavus ‘un seçilmiş halkı kabul eder ve doğruca Adem’den geldiğine inanır . Melek Tavus parmağıyla gösterip etraflarına bir çember çizerek seçmiştir onları . Bu yüzden , Yezidiliğe girmek söz konusu olamaz .
Bende okurken içimde bir şey kırıldı :(((
Ama ben çok iyi hatırlıyorum, ne kadar ağrıma gitmişti bir keresinde ; işten eve giderken susamıştım da , yolda bir Müslüman evinin kapısını çalıp su istemiştim . Hemen getirdiler , ama bardak veya tas gibi bir şey de vermediler . Anladım ki ellerimi tas şekline sokmamı bekliyorlar suyu dökmem için. Madem ki öyle istiyorlar , yaptım ben de , suyu elimle içtim . Gerçi biliyordum Müslümanların bizim su aldığımız çeşmeyi hiç kullanmadığını , ama yine de etkiledi beni bu olay , gücendim , içimde bir şey kırıldı .
Bir Yezid’i anlatıyor .
Biz hep Müslümanlardan baskı gördük . Kovalandık , dövüldük , öldürüldük , kadınlarımız kaçırıldı . Sadece kendi köylerimiz güvenliydi . Şehre , başka köylere ya da askere gitmemiz gerektiğinde dikkat çekmemeye çalışırdık . Ölüm vardı işin ucunda . Ama zaten dikkat çekmemize neden olan bazı özelliklerimiz var . Şüphe üzerine gözaltına alındığımızda ya da askere giderken yapılan muayenede , sünnetli miyiz diye kontrol ederler . Değilsek , canımız tehlikede demekti..
Cumhuriyetin önce Alevi , sonra da Yezid’i yurttaşları doğum belgeleri ve nüfus cüzdanlarındaki “din hanesine” İslam yazmaya zorlandılar . Ama birçok Yezid’i buna karşı çıktı ve dinlerinin İslam olarak kaydedilmesine razı olmadılar . O zaman ya bir çizgi çizildi ya da bir çarpı konuldu belgelerine . Bu işaret Yezidileri “Allahsız “ bir halk olarak damgalamıştı . “Zındık” sayılmak toplumsal ve siyasi hareket imkanlarını bir hayli sınırlıyordu . Faaliyet alanları daha da daralmıştı . Eskiye göre daha da soyutlanmış ve dışlanmışlardı artık . Üstelik şimdi bir de “zındık” damgasını yemiş olmak , Türk milliyetçiliği Türk -Sünni sentezine dayandırıldığı için, devlete ihanet sayılıyordu .
Reklam
Müzik ruhlarında var cümlesinin kaynağı :))
Müziğin Yezid’i mitolojisindeki yerini şu öykü göstermektedir : Önce beden yaratıldı , sonra da hayat vermek için o bedene girmesi gereken ruh . Ama ruh bedene girmeye razı değildi , bekliyordu öylece . Bu durumda Tanrı müziği yaratarak ruhu harekete geçirebildi . Hayatın başlangıcında müzik vardı .
Yezid’i inanışına göre evrende olup bitenler belli bir akış ve ritimle sürekli tekrarlanmaktadır . Geleceği garanti altına alan da bu tekrarlanışlardır. İşte bu yüzden daire çok önemli bir sembol olarak kabul edilir. Dini törenlerinin birçoğunda tapınaklarının etrafında döner Yezidiler . Yemin ederken de daire işareti yaparlar . İnanışa göre Melek Tavus halkını göstermek için parmağıyla bir daire çizmiş ve demiş ki : “Dairenin içindeki bu halk , benim halkımdır .”
Yezidiler nasıl dua eder
Genellikle günde iki kez dua ederiz , bir güneş doğuşunda , bir de güneş batışında . Dua ederken yüzümüzü güneşe çevirmemiz gerek. Çünkü güneş , yani “Şeyh Şems “ bizde kutsaldır . Dualarımızı Kürtçe okuyoruz .
Yezidiler Melek Tavus’un direnişini haklı bulurlar , çünkü bu olay aslında Tanrının yaptığı bir sınavdır ve Melek Tavus bu sınavı başarıyla geçmiştir. Tanrı yarattıklarından kayıtsız şartsız itaat beklemez , ne gökte meleklerden ne de yeryüzünde insanlardan . Yezidiliğe göre insanların cezalandırılması ya da ödüllendirilmesi kendi yaptıklarının bir karşılığıdır ve bu dünyada gerçekleşir .
Reklam
Melek Tavus iyi bir Tanrıdır . Efsaneye göre, gözden düşmüş bir melek olduğu kabul edilir; pişman olduğu için bağışlanmıştır yeniden . Yezidilerin cehenneme inanmadığı bellidir , bildiğimiz anlamda şeytana da , kötülük ilkesinin vücut bulması demek olan cehennem cezasına da inanmazlar . Kötü inkar edilir . Belli bir cehennemin var olmadığı görüşüne , sürekli yeniden doğuş sayesinde basamaklı bir arınmayı mümkün kılan ruh göçü inancı tekabül eder.
Kava efsanesi
Efsaneye göre Kava , Kürtleri Kral Dahok’un zulmünden kurtarıp özgürlük ateşini yakmıştı . Bu ateş Nevruz’un sembolü olarak kabul edilir .
Farklı kültürlerin aynılaşması ve standartlaşması olarak küreselleşmenin kaçınılmaz bir sonucu , kolektif özbilince sahip çeşitli grupların farklılaşma ve partikülerleşmesidir . Küreselleşme ve partikülerleşme diyalektiği çerçevesinde partikülerleşme , küresel ekonomik, siyasi ve ahlaki ilkelerin yerel yorumu olarak anlaşılmalıdır .
Yezidiler , büyük saygı duydukları Melek Tavus , Müslüman ve Hıristiyanlar tarafından kovulmuş melekle yani Şeytanla bir tutulduğundan , özellikle Müslümanlar tarafından şeytanperest(şeytana tapan ) olarak görülüp lanetlenmişlerdir .
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.