Fantastik kitapların genelde birbirini tekrar ettiğini düşünüyordum... Bu da onların bir benzeri, insanda ne okuma hevesi kalıyor ne de okutacak ruh...
Şuanda ikinci kitabını okuyorum ama okumak içimden gelmiyor. Normalde çerez niyetine bir günde okuyacağım kitap ama o kadar çok erotik unsurlar var ki mide bulandırıyor. Resmen karakterlerin kişiliklerinin önüne geçtiğini düşünüyorum. Karakterler nerede, hangi durumlarda nasıl bir tavır sergiler diye hayalimde canlandıramıyorum. Erotizm o kadar fazla ki midem bulandı artık devam edemeyeceğim sanırım yarım bırakacağım ikinci kitabı... Tamam edebi bir eser beklemiyorum elbet bu tarz kitaplardan ama bu kadar sığ kitaplara da değerli vaktimi ziyan etmek istemiyorum açıkçası kitap bana hiçbir şey katamayacak gibi... üzgünüm beğenmedim.
"Bana bir gül yollamış."
Hattın diğer ucundan hayal kırıklığıyla karışık bir homurtu geldi. "Biliyorum, pek kimseyle çıkmıyorsun canımın içi ama köşedeki dükkânda beş dolara satılıyor."
"Kristalden yapılma." Elena konuşurken gülün üstünden son derece dikkat çekici bir biçimde ışık yansıdığı gözüne çarpınca ağzı açık kaldı. "Olamaz."
"Ne olamaz?"
Elena gözlerine inanamayarak yakındaki bir çekmeceyi açtı, içinden ağırlığı biraz dengesiz olduğu için pek kullanmadığı, çok gergin, her maddeyi kesen bir bıçak çıkarıp gülün gövdesini çizmeye çalıştı. Bıçak en ufak bir iz yapmadı. Ancak tam aksini deneyince, gül bıçağın çizilmez yüzeyini çizdi. "Ah, siktir."
"Ellie, yemin ederim hemen neler olduğunu anlatmaz san seni eşek sudan gelinceye kadar döveceğim. Neymiş o? Kan emici bir mutant gül mü?"
Elena kahkahasını bastırmaya çalışarak elinde tuttuğu, tarif edilemez güzellikteki nesneye baktı. "Kristal değil."
"Zirkon mu?" diye sordu Sara dümdüz bir ses tonuyla.
"Ah, bekle, plastik."
"Pırlanta."
Tam sessizlik.
Kapı arkasından açıldı. "Efendim?"
"Dmitri, avcıdan uzak duracaksın."
"Efendim öyle arzu ediyorsa." Bir duraklama oldu.
"Onu yalvartabilirim. Emirlerinize itaatsizlik edemez bir daha."
"Yalvarmasını istemiyorum." Raphael söylediğinin doğru olduğuna kendi de şaşırdı. "Ruhuna el değmezse, daha çok işe yarar."
"Ya sonra?" Dmitri'nin sesi tensel beklentilerle doluydu. "Avdan sonra ona sahip olabilir miyim? Beni... çekiyor."
"Hayır. Avdan sonra, o benim olacak." Elena diz çöküp yalvaracaksa, ancak Raphael'e yapacaktı.