Dersim’deki derdin özü maraba değildir; şıhtır, ağadır, seyittir. Halkı ondurmayan, namerde muhtaç düşürüp uğrılığa zorlayan; Talandan, düğünden, ekinden haraç yiyen bir kulun elinde mal, pul koymayan onlardır. Siz, eşkıyalık ederler, deyi kulların silahlarını topladırsınız buna engel olsunlar deyi.. Cesaretimi sadakatime bağışlayın paşam, lakin tutulan yol yanlış bir yoldur. Murat, Dersim’deki eşkıyalığın kökünü kazımaksa, yapılacak iş ,marabayla değil, şıhlarle seyitlerle, ağalarla uğraşmaktır. Onlara devletin gücünü ispatlayıp, gözlerini yıldırdık mı, her iş temelinden düzelir.