Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dört Halîfenin Üstünlükleri

Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn

Hüseyn Hilmi Işık

En Eski Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn Sözleri ve Alıntıları

En Eski Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn sözleri ve alıntılarını, en eski Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Hz. Muhammed (Sav) buyurdular ki Ya Ali hiçbir kavim arasında devamlı sevinçlilik ve sürur olmadı. İllâ ki o sevinçli halden sonra, onlara bir gam ve sıkıntı erişti. Ya Ali bütün dünya nimetleri kesilir. İllâ Cennet nimetleri devamlı olur kesilmez. Ya Ali Sen istikamet üzere olasın. İlk anda zarar görünse bile, sonunda sevinç olur..."
Yumuk durmaķdan gözlerim kurudu Sanki göz kapaklarım kısa imiş gibi...
Reklam
Muhammed aleyhisselâm Allahü teâlânın bildirdiklerini Eshâbına bildirdi. Onlar da, talebelerine bildirdi. Bunlar da, kitâblarına yazdılar. Bu kitâbları yazan âlimlere (Ehl-i sünnet âlimi) denir.
Resûlü gören mü’mine, (Sahâbî)adı verildi. Hepsini bildirmek için, (Eshâb-ı kirâm) denildi. Peygamberi seven her kalb, nûrla dolardı bir ânda, Ona sahâbî olanlar, medh olundular Kur’ânda. Hepsi Resûlullah için, mâlını, cânını verdi. Sulhda ilm yayarlardı, harbde ise kükrerdi. Hadîs-i şerîfde Eshâb, benzetildi yıldızlara. Herhangi birine uyan, erer ışıklı yollara.
Demişlerdir ki, hazret-i emîr-ül-mü’minîn Alî “kerremallahü vecheh” hadîs rivâyetini kimseden yemîn etmeksizin kabûl etmezdi. Ancak hazret-i Ebû Bekrden “radıyallahü teâlâ anh” kabûl ederdi.
(İrşâd-üs-sıddîk) kitâbının sâhibi zikr etmişdir. Bir gün Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Ebû Bekrin îmânı diğer mü’minlerin îmânı ile ölçülse, Ebû Bekrin îmânı ağır gelir.)
Reklam
Sahîh hadîs-i şerîf isnâdıyle, Câbir bin Abdüllah “radıyallahü anh” hazretlerinden rivâyet eylediler. Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü teâlâ anh” vefâtına yakın vasıyyet etdi. (Ben vefât etdikden sonra, beni şu Beyt-i şerîfin kapısına götürün. Resûl-i ekrem hazretlerinin kabr-i şerîfleri oradadır. O kapıyı çalınız. Eğer o kapı size açılırsa, beni oraya defn ediniz.) Câbir “radıyallahü teâlâ anh” dedi ki, biz onu alıp, gitdik. O kapıyı çaldık, dedik ki, işte Ebû Bekr. İster ki, sizin yanınıza defn olunsun. O kapı açıldı. Biz o kapıyı kimin açdığını duymadık. İçeri giriniz, onu defn ediniz, sesini duyduk. Hâlbuki ne bir şahs, ne bir şey gördük.
Ebû Bekr “radıyallahü teâlâ anh” hakkında nasıl kötü düşünülebilir? [Eshâb-ı Kehfin köpeği, o mertler ile birkaç adım gitmekle kıymetleniyor da; Ömrü Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” yanında geçenler kıymetlenmez mi?]
177 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.