Merhametsiz Yaşam sözleri ve alıntılarını, Merhametsiz Yaşam kitap alıntılarını, Merhametsiz Yaşam en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Korelilerin de diğer milletler gibi eski alışkanlıklarından kurtulup yeni medeniyete kucak açmaları gerekir. Şu anda Korelilerin bir çoğu tembel ve güçsüz. Modern ve iyi yaşayan medeniyetler seviyesine ulaşabilmek için mutlaka yeni kültüre karşı bilinçlendirilerek cesaretlendirilmeleri gerekiyor. Yüksek medeniyete ulaşabilmenin tek yolu eğitimden geçer. Bu nedenle kız erkek tüm çocukların iyi bir eğitim almasına gayret edilmelidir.
Bu tür insanlar, her ne kadar çocuklarının okullarda doğru bilgiler edindiklerini kabul etseler de, kendilerinin daha önce düşünmedikleri bir konuyu çocukları savunduklarında, bunun aykırı bir düşünce olduğunu söyleyerek çocuklarının fikirlerini yok etmeye çalışırlar.
Bir hoca Bay Be için, "O, üzerinde hiçbir şey yazılı olmayan beyaz bir kâğıt gibi," benzetmesi yapmıştı. Bunun üzerine Hyong-Şig gülerek, "Bence haksızlık ediyorsunuz. Bay Be beyaz kâğıt değil, çamur bulaşmış kapkara bir kâğıt bence. Beyaz kâğıdın üzerinde şimdi yazılı bir şeyler olmasa da, ileride mutlaka yazılacak pek çok şey vardır. Ancak, çamur bulaşmış kara bir kâğıda hiçbir zaman bir şeyler yazılamaz," diye yanıt vermişti ve karşılıklı gülüşmüşlerdi.
Aslında maddi durumları kötü olanlar, toplumda her zaman hor görülüyorlardı. Fakat, 1836 yılında Dong Hag'ın gittikçe güç kazanmasıyla, daha önce aşağılanan çiftçiler de saçlarını modern bir şekilde kestirip soylu statüsüne çıkmaya başlamışlardı.
Başkalarının düşüncelerine göre bir insanın kendi hayatını yönlendirmesi bence o kişinin kendisini öldürmesi anlamına gelir. Bu da bir insanlık suçudur.
Benim şimdiye kadar hissettiğim duygular sadece etraftan öğrendiğim şeylermiş. Ben tüm bunları içimden gelerek yaşamamışım. Bunlar bana geçmişten miras kalan toplumun öğrettiği alışkanlık üzerine edinilen duygularmış meğer. Eskiden beri birileri, doğru ya da yanlış dediği için ben de onlar gibi düşünmüşüm.
Her insanın içinde karşısındakine mutluluk verebilecek bir enerji olduğu halde, insanlar bunu çeşitli kılıflarla örttükleri için bu enerji dışa yansıyamıyor, böyle olunca da hayat soğuklaşıp insanları mutsuzluğa ve yalnızlığa itiyordu.
Her zaman, "Korelilerin kurtuluşu, Japonya gibi gelişmiş ülkelerin seviyesine ulaşmaktadır. Bunu gerçekleştirmek için ülkemizde eğitim seviyesini yükseltmemiz gerekir," derdi.
Birisi onlara, "Sen olmazsan bu işi başaramayız," derse, hemen dolduruşa gelip ateşe bile atlamayı göze aldıklarından, ne tür iş olursa olsun, tereddüt etmeden üstlenirlerdi.
Aydınlanmanın gerektirdiği şekilde hemen saçlarını kestirip takım elbise giymişlerdi. Saçlarını kestirip takım elbise giymek, o zamana ait en büyük değişikliklerden biriydi. Bu tarz bir imaj, yaklaşık dört bin yıldan beri süregelen katı geleneği yıkarak, yepyeni bir görünüm sahibi olmak anlamına geliyordu.