Çöküyor işte o büyük karanlık, şimdiden bozulmuş azığımız
Ey hamarat ırmaklar, muallim dağlar, anaç ovalar
Ne zaman biter bu çığlık, bu ateşe çağrılmışlığımız
Ne bilsin şimdi kalp yerine kapkara bir taşla yatıp kalkanlar
Hacer kimdi,kimdi temiz tutan güzel evin kapısını
İbrahim ile İshak arasında
Göğün kıyamadığı oğullar, yerin doyamadığı analar vardı.
İçinde derin manalar bulunduran şiirlerle dolu bir eser. Ali Emre'nin okuduğum ikinci eseri, ikisi de çok keyifliydi. Şiirlerinde Anadoluyu yansıtması, dünya üzerinde zulme uğramış (Doğu Türkistan) insanların sesi olmaya çalışması beni esere bağlayan sebeplerden oldu. İyi ki okumuşum. Hoşuma giden birçok şiir oldu içerisinde bunlardan biri ;Upuzun bir yoksulluk, acıya hamal bir kalp, yaşarmış gözler
Yoktu başka sermayem, can evine hep böyle aktım. Bağışla
Birkaç kere okunmalık derin bir eser. Tavsiye ederim, keyifli okumalar...
Daha otuzunda kırışır herkesin alnı bizim oralarda, İbrahim
Sen de çok iyi bilirsin...
Upuzundur yine de iyilik. Karşılıksızdır. Nedensizdir.
Yün eğirerek büyütür çocuklarını kadınlar
Dağlara tutunarak, teravihe giderek...