En Eski Metin Göktepe Gönderileri
En Eski Metin Göktepe kitaplarını, en eski Metin Göktepe sözleri ve alıntılarını, en eski Metin Göktepe yazarlarını, en eski Metin Göktepe yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...ben hep gülümseyerek yaşadım dünyayı
gülümseyerek ölüyorum hergün sizlerle
baştan kendime basit bir yüz yakıştırmıştım
rüzgârıyla haşır neşir çıplak bir tepe
ve bir gök olsun istedim yüzümde, mavi, bulutsuz
metin olmaktan başka şansı var mıydı yoksulların
ben oldum işte, oldum ve öldüm...
...
(mahmut temizyürek)
Sayfa 6 - evrensel yayınları temmuz 1997 basımındanKitabı okudu
...olağanüstü bir gelişme olmazsa manşetin ne olacağı dünden belli. dört gün önce, ümraniye cezaevi'nde öldürülen rıza boybaş ve orhan özen adlı devrimci tutuklular bugün toprağa verilecek. ortam oldukça gergin. cenazelerin kitlesel bir katılımla toprağa verileceği biliniyor. polis, daha önce pek çok kez yaptığı gibi, saldırabilir ve cenazeleri kaçırmaya yeltenebilir...
...
(8 ocak 1996, pazartesi)
Sayfa 11 - evrensel yayınları temmuz 1997 basımındanKitabı okudu
...cenaze bitene kadar yapabileceğimiz fazla bir şey de yoktu. cumhuriyet muhabiri kerem ılgaz ve ben kahveye gittik. baktık metin gelmiyor, bunun üzerine dışarı çıktık. metin, ''yeniden konuşalım, girmeye çalışalım'' dedi ve iki komiser muavininden, esmer, orta boylu olanla konuşmaya başladık. bu konuşma kesinlikle tartışma şeklinde değildi.
arkasından, komiser muavini, ''sen fazla konuştun, seni gözaltına alıyorum'' dedi. iki çevik kuvvet polisi metin'in kollarını arkadan bükerek gözaltına aldı...
...
(yeni yüzyıl gazetesi, murat inceoğlu)
Sayfa 15 - evrensel yayınları temmuz 1997 basımındanKitabı okudu
...''biz herhangi bir şey yapmıyoruz ve gözaltına alınmamız için bir neden yok'' dedi kerem. onun üzerine kerem'e ''seni de gözaltına alıyorum'' dedi. daha sonra dışarı çıktılar. hangi gazetede çalıştığı soruldu. kerem, ''cumhuriyet'' dedi.
''bırakın onu, başınıza iş alırsınız'' denilerek bırakıldı kerem.
o andan itibaren metin'i biz bir daha göremedik...
...
(yeni yüzyıl gazetesi, murat inceoğlu)
Sayfa 15 - evrensel yayınları temmuz 1997 basımındanKitabı okudu
...o gün alibeyköy'de yaşananları okurlara iletebilmek için gösterilen çaba, ertesi gazeteyi bayiden alacakların haber alma hakkına gösterilen saygının bir göstergesiydi; ama bir gazeteci için, meslek ahlâkının, çoktan beri ayaklar altına alınan meslek ilkelerinin tüm engellere karşı savunulmasıydı.
gazetecilik başka neydi ki?..
Sayfa 15 - evrensel yayınları temmuz 1997 basımındanKitabı okudu
...konjonktür...
...
(gelişen olaylar sonucunda, ekonomik ya da siyasal açıdan oluşan son durum anlamında)
Sayfa 15 - evrensel yayınları temmuz 1997 basımındanKitabı okudu
...belki iş için, belki ekmek ve özgürlük için ve belki de hepsi için ödenen bedel, çoğu kere şiddet olur. yine de boşalmaz alanlar. özgürlük bir tutkudur çünkü, bırakılıp yürünmez geri...
Sayfa 17 - evrensel yayınları temmuz 1997 basımındanKitabı okudu
...saat 12:30 civarında alibeyköy girişinde gözaltına alınan deniz özcan da 17-25 yaş arasındaki hemen herkesin gözaltına alındığını ve onar kişilik gruplar halinde eyüp kapalı spor salonu'na götürüldüklerini söylüyor ve içerde olanları anlatıyor:
''işkencehane dedikleri bir yere indirildim. yaklaşık 20-25 dakika dövüldüm. o sırada metin getirildi. amirlerden biri:
''işte bu gazeteci, buna özel muamele'' dedi.
on kişi metin'in üzerine çullandı. metin'e coplarla ve kazma sapına benzer sopalarla vuruyorlardı''...
Sayfa 19 - evrensel yayınları temmuz 1997 basımındanKitabı okudu
deniz özcan
...metin yaklaşık on dakika sonra bayıldı. su döküp ayılttılar. biraz bekleyip tekrar dövmeye başladılar. kafasında yarıklar oluşmuştu. burnu falan kanıyordu. o ara metin çok kan kaybettiği için ben kalkıp polislere saldırdım. polisler beni tuttukları gibi kafamı duvara vurdular. metin çok kan kaybediyordu. tuttular tuvalete götürdüler. tuvalette lavabo kandan tıkanmıştı. getirdiler yine dövdüler. metin'in orada öldüğünden eminim...
Sayfa 19 - evrensel yayınları temmuz 1997 basımındanKitabı okudu
ali ekber palabıyık
...orada bulunan bir amir:
''bunlar devrim şehidi olmak istiyor'' dedi ve amirin bu sözü üzerine polisler bizi dövmeye başladı. yanımızda bir bayan ve bir erkek avukat vardı. insanlık dışı, ağza alınmayacak hakaretler ve küfürler ettiler. özellikle bayan avukat çok hakaret gördü....
Sayfa 19 - evrensel yayınları temmuz 1997 basımındanKitabı okudu