Mevlânâ Mesnevi'nden Seçmeler
Mevlana Celaleddin-i RumiMevlânâ Mesnevi'nden Seçmeler Sözleri ve Alıntıları
Mevlânâ Mesnevi'nden Seçmeler sözleri ve alıntılarını, Mevlânâ Mesnevi'nden Seçmeler kitap alıntılarını, Mevlânâ Mesnevi'nden Seçmeler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Sineğin Hayali
" Sineğin biri kendini fevkalade bir şey sanırdı.
Kendi kendine: 'Şüphesiz ki ben bu devrin zümrüdü anka kuşuyum. Benden daha üstün kimse olamaz,' derdi. Bir gün, bir eşeğin sidiğinin içinde bulunan bir saman çöpüne kondu. Eşeğin sidiği uçsuz bucaksız bir deniz, saman çöpünü gemi, kendini de usta bir denizci, bir kaptan sandı.
'İşte bu bir okyanus, bu da benim mükemmel gemim. Ben de dünyanın denizler aşan en büyük kaptanıyım,' diye karar verdi. Kendi kendine gururlandı, koltuklarını kabarttı. Kendini birşey sandı. Halbuki o zavallı, küçücük bir sinekti.
Kalemin rüzgardan, kağıdın sudan olursa ne yazarsan yaz derhal yok olur. "
Basıp geçtiğin toprağa yavaş bas, çünkü o toprakta , birçok gözler, yanaklar, kemikler vardır.onları incitme.
" Madem ki hırsızlık ediyorsun, bari güzel bir inciyi çal, madem ki hamallık ediyorsun bari değerli bir yük taşı. "
" Bu dünya bir dağdır, bizim yaptıklarımız ise ses, seslerin aksi yine dönüp bize gelir. "
“Aşk odu evvel düşer ma’şûka andan âşıka
Şem’i gör ki yanmadan yandırmadı pervâneyi”
“Aşk ateşi önce mâşuğa düşer,sonra âşığa; öyle ki mum yanmadan pervâneyi yandırmadı”
Dinle bu neyi
Kamışlıktan koparıldığından beri
Aşk ve ıstırabın nağmesini
Terennüm ediyor sesi.
Sayfa 17Kitabı okudu
Derviş Dekuki'nin Hikayesi
Dekuki adında bir derviş vardı. Derviş Dekuki sürekli köyden köye, kasabadan kasabaya dolaşır, hiçbir yerde üç günden fazla kalmazdı.
Dekuki'ye:
Neden bir yerde üç günden fazla kalmıyorsun? diye sordular. Dekuki gülerek cevap verdi:
"Eğer üç günden fazla bir yerde kalırsam gönlümün oraya alışacağından, oraya bağlanacağımdan korkuyorum." dedi.
Köpek bile ilim öğrenince azgınlıktan kurtulur.
Köpek bile arif olunca bilgin olur.
" Uykuya dalmış bilgisiz kişiye, öğüt vermek çorak toprağa tohum atmak gibidir. "
" Sen de böyle engin bir gönül varsa sendeki bunca pisliğe, içindeki dikene, çirkefe ne demeli. "
" İlim öyle bir şeydir ki yüzbinlerce eseri vardır. En aşağı derecedeki insana bile ebedi bir hayat bağışlar. İnsan ölür, ilmi ve ortaya koyduğu eseri yaşamaya devam eder. "
" Her iki arı da aynı çiçeğe kondu. Bal arısı da, at arısı da aynı yerden beslendi birinin yediği bal diğerinin ki zehir oldu. "
" Dostun eziyeti dosta ağır gelir mi, dostluğun alâmeti dosttan gelen zorluğa katlanmak değil midir? "
" Ahmağın özrü, kabahatinden büyük olur. "
" Hani derler ya: 'Yoksulun şansı olsa yoksul olmaz,' diye. "