Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kentsel Dönüşümün Resimleri

Milyonluk Manzara

Hakan Bıçakcı

En Beğenilen Milyonluk Manzara Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Milyonluk Manzara sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Milyonluk Manzara kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu arada "Herkesin lüks yaşama hakkı" varsa eğer, devletin asli görevler arasında herkese kalıcı ve kabul edilebilir bir barınak sağlamak hayli hayli vardır. KD reçetesi ve sırrını özetlemek gerekirse: Son derece mühim ve yapısal sorunlara yüzeysel, kısa vadeli, seçim ve açılış töreni odaklı, tektipleştirici ve bol bol kendi kendine ikna etme yoluyla cevap vermektedir...
Reklam
Bir varmış, bir yokmuş, İstanbul sadece soyut bir isim/marka olarak kalacakmış. Dönüşerek dönüşerek damla damla birikmiş ve dönüşmüş özü yıpranıp gitmekteymiş.
Kentsel bina stoğunun her türlü uğursuzluğun işareti ve nedeni olduğu histerisinin kalıcılığına da güvenerek, histerinin rüzgarını politikaya dönüştürmeye kalkışmaları pek de zor olmadı. Bu tecrübesizlik ve koflukla, ateşten gömlek olduğu hele ki yukarıda değindiğim bu DNA'lardan müteşekkil bünyenin öznesizliğini ve savunmasızlığını da fırsat bilip değirmenlere saldırırcasına; gecekondudan bozma derme-çatma olanlarını öncelikli rakip ve düşman belleyerek işe en zayıfından başladılar.
İkitelli/Tepeüstü'nde birinci nesil gecekondularının yerinde şimdilerde, sesli otoyollar tarafından kuşatılmış, dev bir alışveriş merkezi topraktan çıktı. "Mall of Istanbul", Mall of America ile Mall of Dubai'ye gönderme yapan bir icraat. İşte dönüşümün gerçeğine işaret eden bariz bir vaka.
Oysa her yağmur sonrasında toprağın kokusunu duymak ne de güzeldi.
Sayfa 237Kitabı okudu
Reklam
Dönüştürenlerin söyleminde 25 katlı bir blokta yaşamak, ilkel gecekondudan bloka geçmek modern/çağdaş olana bir geçiş olarak tarif edilir hep. Bu inanç, dünya çapında tüm modernleştirici iktidarlar tarafından beslenen oldukça evrensel ve yaygın bir inançtır.
Önce değinilen boyutlarla bağlantılı olarak, KD'nin sıkça rastlanan bir boyutu, tüketim boyutudur. Başka bir deyişle, dönüştürüldükten sonra insanlar daha çok tüketime meyilli olacak, tüketim yerleri ve tapınakları daha çok sunulacaklar. TOKİ tarafından hızlı bir şekilde yaratılmış Kayaşehir'in asıl merkezi-ve başlıca sosyalleşme arenası-, bir alışveriş merkezidir.
İşin asıl ilginç yanı da farklı sunum biçimlerinin eninde sonunda benzer bir bina tipinde uzlaşmış olmalarıydı ki, bu da esasen yap-satçı sunumun en kullanışlı ve mutabakat sağlayıcı olduğu konusunda tüm üretici ve tüketici aktörleri ikna ettiği apartman tipiydi: 4-5 katlı, zemin üstünde dört kenarından 1,5 metre çıkması ve asgari iki köşesi kapatılmış balkonlu bu bina tipi piyasada o kadar tuttu ki, gecekondusunun tapusunu alıp kalfaya apartmana çevirten de bunun 2-3 katlısını çoğaltmaya başladı. O kadar ki kooperatif yönetimleri bu tipin 7-8-9 katlılarının standardize olmasına aracılık ettiler. Hatta artık site yapan müteahhit firmalar da bu kervana katıldı ve renk, malzeme ve ölçü farklarıyla bu tip İstanbul'un DNA'sı haline geldi ve sunum farkı dinlemediği gibi Beylikdüzü ve G.O Paşa'dan ve Merter'den, Beşiktaş, Üsküdar ve Ümraniye üzerinden Maltepe'ye kadar semt, sınıf, statü, kültür vs. farklarını da dinlemeden diziler halinde yayılıp İstanbul'un yüzeyini kapladı.
Dolayısıyla çok yaşlı birine benziyor İstanbul.
Reklam
Öte yandan da halen İstanbul'da 50 yaşından yaşlı bina sayısının 5 ila 10 bin arasında olduğu tahmin ediliyor.
Hep aynı taktik hep aynı kanmalar
Yine de her seferde yeniden yeşeren geleceğe dair umutları vardı. 'Su gelecek, doğalgaz gelecek, yol gelecek, kanalizasyon gelecek, iş gelecek, yardım gelecek'ti bugün yarın... İçme suyu nihayet sonbahar 2003'te geldi. Son anda yetiştirildi, tam Mart 2004 yerel seçimlerinden önce. Ne ulvi bir tesadüf!
İnsan iradesine bağlı tüm konular gibi kentlere yapılacak müdahaleler de doğrudan politikanın hareket alanı içindedir.
Zaten kendileri de inanmamıştı herhalde bütün İstanbul'u daha depreme yakalanmadan önce sahiden yıkabileceklerine; ne de olsa motivasyonunu ve gücünü gözünü hırs bürümüş bir frapanlıktan almaya inandırılarak bütün İstanbul'u bir arsa olarak gördüğünü açıkça beyan eden birer Ali Ağaoğlu değil, eninde sonunda birkaç yılda bir halkın önüne dizilip onay ve oy isteyen politikacılardı.
Bir sirkten atmışlar onu. Sirk onu çöle atıp...gitmiş. Çöl dediği şehrin tam ortası. Aslında her şey daha güzel olabilirdi, diyor. Eğer beni sirkten atmasalardı. Cehennem gibi diyor, cehennem gibi.
Sayfa 164Kitabı okudu
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.