Mimarlığın Öyküsü
Leland M. RothMimarlığın Öyküsü Gönderileri
Mimarlığın Öyküsü kitaplarını, Mimarlığın Öyküsü sözleri ve alıntılarını, Mimarlığın Öyküsü yazarlarını, Mimarlığın Öyküsü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mimar, olabildiğince güzel, zarif, alımlı ve etkili yapıların tasarımcısı olmaktan daha fazla bir şey olarak değerlendirilmelidir. Onun büyük rolü, zamanının tarihinin betimleyicisi, tanımlayıcısı, gravürcüsü olmaktır.
Eugene Raskin, Architecture and People, (1974)
Sayfa 155
Mimarlık donmuş müziktir.
Friedrich von Schelling, Philosophy of Art, 1805.
... ama müzik eritilmiş mimarlık değildir.
Susanne K. Langer, Problems of Art, 1957.
Sayfa 137
Gözlerimiz ışıkta biçimleri görmek üzere yapılmıştır.
Le Corbusier, Towards a New Architecture, 1927
Sayfa 89
Mimarlığın tarihi esas olarak mekânı şekillendiren insanın tarihidir.
Nikolaus Pevsner, Avrupa Mimarlığının Ana Hatları, 1943
Sayfa 75
Mimarlık ... iç strüktürün kristalizasyonu, formun yavaşça açılmasıdır. Teknoloji ve mimarlığın böylesine sıkı bir ilişki içinde olmasının nedeni budur.
Mies van der Rohe, Illinois Teknoloji Enstitüsü öğrencilerine yaptığı konuşma, 1950, 20. Yüzyıl Mimarlığının Programları ve Manifestoları içinde, ed. U. Conrads.
Sayfa 42
Tüm diğer işlemsel sanatlarda olduğu gibi mimarlıkta da, amaç işlemi yönlendirmelidir. Amaç iyi yapı yapmaktır. İyi yapı yapmann üç koşulu vardır: Kullanışlılık, Sağlamlık ve Güzellik.
Sir Henry Wotten, The Elements of Architecture, 1624
Sayfa 29
Mimarlığın tarihi esas olarak mekanı şekillendiren insanın tarihidir.
|Nikolaus Pevsner
Mimarlık sözel olmayan bir iletişim biçimidir; onu üretmiş olan kültürün sessiz bir kaydıdır.
Sayfa 23Kitabı okuyor
Mimarlık da, insan türünün sedefli deniz helezonu kabuğudur: deneyimimiz ve bilgimiz geliştikçe değiştirerek ve değişen koşullara uydurarak kendimiz için yaptığımız çevredir. Kimliğimizi muhafaza etmek istiyorsak geçmişimizin "kabuk" unu yok etmemeye özen göstermeliyi, çünkü o özlemlerimizin ve başarılarımızın fiziksel kaydıdır.
Sayfa 20Kitabı okuyor
Parislilerin operaya gitmelerinin belki çok daha önemli toplumsal bir nedeni daha vardı - insanlar oraya seyretmek ve seyredilmek için gidiyordu. Bu nedenle dolaşım alanları da sahne ve oditoryum kadar önemliydi.
Sayfa 33 - KabalcıKitabı yarım bıraktı