Değerli Meslek Duayenimiz Doğan Hasol, mimarlığın ne olduğunu ve nasıl bir meslek olduğunu, dünyada yarattığı etkileri bununla birlikte bazı tartışma konularını haklıca ele almış. Tavsiye Ederim
İnsanların iyi tasarlanmış çevrelerde yaşama hakkı, devletin görev ve hedefleri kapsamında benimsenmelidir. Tutarlı mimari çevre, sağlıklı bir toplumsal çevrenin, dolayısıyla da tutarlı, gelişmiş bir toplumun ön adımıdır.
Bugün ülkemizde, plansız, çarpık, kent kimliğine, ölçeğine, silüetine aykırı yapılaşmanın sorumlusu çoğu kez mimarlar olarak görülüyor ve sonuçta onlar suçlanıyor. Oysa mimarlar bu olgunun müsebbibi değil, mağdurudur.
“Kısaca, toplum, Türkiye’nin kendisini dünyaya tanıtabildiği tek sanat dalı olan ‘mimarlık’ın pek farkında değil.
..Bugün Türkiye’de iyi ya da kötü her şeyin mimarı var; yalnızca yapıların ve çevrenin mimarının adı yok!”
Eğitim giderek, "akıl-düşünme-bilgi" temelinden, inanca kaydırılıyor. Bu, çocuk ve genç nüfusu hayli yoğun olan ülkemizin geleceği için kaygı verici bir gidiştir.
... mimar hem doğal yeteneklere sahip, hem de eğitilmeye yatkın olmalıdır. Ne yetenek olmadan eğitim, ne eğitim olmadan yetenekle kusursuz bir sanatçı yetişebilir.
"Ruhsuz bir mahallede doğan, çirkin bir apartmanda yaşayan, diğer çirkinliklerle çevrili, gri bir hayat içinde ve ondan gözünü kaçırmayı tercih eden, sadece yasaklamak için müdahale eden bir toplumun çevresinde yaşayan gençten ne beklenir?"