Sen ki güzelsin
cesursun
iyi ve akıllısın;
artık kayboldu "dün",
geri dönmez bir daha.
Ve ey kalbimin sahibi;
"yarın" içindedir "bugün"ün
koza tırtılındaki altın kelebek gibi.
Yok Nikituşka, bizim şarkımız söylendi ve bitti... Yeteneğim kaldı mı benim? Sıkılmış limon, saçak buzu, paslı bir çivi gibiyim, sen ise Nikituşka yaşlı tiyatro faresisin, suflörsün... Hadi gidelim!