Mit ve Anlam Gönderileri

Mit ve Anlam kitaplarını, Mit ve Anlam sözleri ve alıntılarını, Mit ve Anlam yazarlarını, Mit ve Anlam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
94 syf.
7/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Giriş kısmında belki de okuyucuyu Levi-Strauss ve fikri dünyası hakkına bilgilendirmek maksadıyla yazılmış yazıyı okumaya ısrar etmekten vazgeçmeseydim, bu kitabı bitiremeyebilirdim. Önsöz dahi okumaktan imtina etmeyen bir okur olarak, zaten ana metin ile ilgili sayfa sayısı pek azken, sanki sırf 100 sayfalık bir kitap çıkartabilmiş olalım gayesiyle uzatıldıkça uzatılmış giriş bölümü. Yine de Mit ve Anlam başlığı gayet uygun olmuş. Bu kitabı benzer konularda yapılmış çalışmaları okuduktan sonra okumak çok faydalı. Anlamın kaybına dair tespitler hep orada olduğunu bildiğimiz ancak görmek ve duymaktan kaçındığımız şeyler. Kızılderili hikayeleri üzerinden yapılan inceleme eğer daha önce bu bölge ve mitlerine aşina iseniz daha lezzetli oluyor. Ancak kitabın kanaatimce en lezzetli bölümü mit ve müzik üzerinden anlatılmaya çalışanlardı. Hususi tavsiyem, tecrübeli okur için giriş yazısı atlanarak okunabileceği yönünde. Ancak bu konulara yeni yelken açan bir okursanız, giriş yazısından da bir fayda elde edebilmek mümkün olabilir.
Mit ve Anlam
Mit ve AnlamClaude Levi-Strauss · İthaki Yayınları · 2020535 okunma
Dünyanın dört bir tarafında hepsi de tümüyle anlamsız görünen pek çok evlilik kuralı vardı ve bu çok rahatsızlık vericiydi; çünkü bu kurallar anlamsızsa, sayısı az çok sınırlı olsa bile, her bir insan için farklı kurallar olması gerekirdi. Dolayısıyla, aynı saçmalık sürekli nüksediyor ve başka bir tür saçmalık da yeniden ortaya çıkıyorsa, bu kesinlikle saçma olmayan bir şeydi; başka türlü tekrar ortaya çıkmazdı.
Reklam
Sözün gelişi, kokular dünyasını ele alalım. Bu dünyanın tümüyle öznel ve bilimin sınırları dışında olduğunu düşünmeye alışkınızdır. Şimdilerdeyse kimyacılar her bir koku veya her bir tadın belirli bir kimyasal bileşimi olduğunu söyleyebilecek ve niçin birtakım koku veya tatları öznel olarak ortak bir yanları varmış gibi, başka bazılarınıysa oldukça farklı algıladığımızın sebeplerini sunabilecek durumdalar.
...bilimin mitik ve mistik düşünceyle yetişmiş eski kuşaklara karşı kendini göklere çıkarması kaçınılmazdı ve bilimin yalnızca gördüğümüz, kokladığımız, tattığımız ve algıladığımız dünyaya, yani duyular dünyasına sırt çevirerek var olabileceği düşünülüyordu; duyuların dünyası yanıltıcı bir dünyaydı, halbuki reel dünya sadece zihnin kavrayabileceği ve duyuların yalancı şahitliğine tamamen aykırı olan matematiksel niteliklerin dünyasıydı.
Her birimiz birtakım şeylerin meydana geldiği bir tür kavşağız. Kavşaklar tamamen pasiftir; oralarda bir şeyler gerçekleşir. Başka bir yerde, aynı derecede geçerli ancak farklı bir şey vuku bulur. Tercih yoktur, bu sadece bir şans meselesidir.
Müzik ile dil arasındaki mukayese, son derece ustalık gerektiren bir iştir, çünkü bir dereceye kadar aralarında gayet yakın bir benzerlik vardır ama aynı zamanda muazzam farklılıklar da bulunur. Sözün gelişi, çağdaş lin­guistler dilin temel unsurlarının, kendi başlarına hiçbir anlamı olmayan fakat anlamı ayırt etmek için birleştiri­len fonemler -yani bizim yanlışlıkla harfleri kullanarak temsil ettiğimiz sesler olduğunu söylüyor. Pratik olarak, müzik notaları için de aynı şeyi söyleyebilirsiniz. A no­tasının -A, B, C, D ve diğerlerinin- kendi başına hiçbir anlamı yoktur; yalnızca bir notadır. Müziği yaratabilen sadece notaların kombinasyonudur. Dolayısıyla, dilde temel materyal olarak fonemlere sahipken, müzikte Fran­sızcada "soneme" İngilizcede muhtemelen "toneme" (tonem, tonbirim, titrembirim)- dediğimiz bir şeye sahip olduğumuzu çok rahat söyleyebilirsiniz. İşte bu bir benzerliktir.
Reklam
420 öğeden 451 ile 420 arasındakiler gösteriliyor.