Sözler ve Alıntılar
Altay Şamanlığına göre hastalık, bedenden ayrılan ruhun, öteki dünya ruhlarından birisini çalmasıyla ortaya çıkar. Hastalıkları tedavi etmek için şu yol kullanılır:
"1. Hastalığın teşhisi için ruhların çağırılması.
2. Yardımcı ruhların Şamana tedavi için sunulacak kurban hakkında bilgi vermesi.
3. Şamanın hastayı tedavi etmek için kozmik seyahati ve hastalığın bir hayvana aktarılması veya Şamanın hastanın canını öteki dünyadan çalarak geri getirmesi.
4. Kurbanlık hayvanın kesilmesi ve Şamanın kurbanlık etten hastalığın kaynağı olan ruhlara sunması."
Sayfa 28 - Bağlam YayınlarıKitabı okudu
Doğumdan sonra yemek verilmesi, "doğum aşı dökülmesi" Umay'a verilen kanlı, kansız kurban törenlerinin bir kalıntısıdır.
Sayfa 48 - Bağlam YayınlarıKitabı okudu
Ava çıkanların avının bereketli olması için, Türk kültüründe Kam, Baksı, Şaman adı verilen şahıslar, bir tür av ayini düzenlerler. Bunlar, kutsal ruhların ve tanrıların, hayvanları, insana yemesi için yarattığı kutsal hikâyeyi bilir ve anlatırsa, avın bereketli geçeceğine inanılır.
Sayfa 20 - Bağlam YayınlarıKitabı okudu
Erlik, Altay Şamanlığında yeraltındaki ruhların başıdır. İnsan ve hayvanlara hastalıklar, korkunç felaketler getirir. Bunu yapmasının sebebi ise kendisine kurban verilmesini sağlamaktır. Eğer insan ona kurban sunmazsa canını alıp yeraltına indirir. Kendisinin hakim olduğu bir mahkemede yargıladıktan sonra onu kendisine hizmetçi yapar. Erlik, bu ruhları bazen insanlara kötülük yapmak için yeryüzüne gönderir. Bu ruhlara körmös adı verilir. Altaylıların inanışlarında Erlik'in insanla ilişkisi bu kadardır.
Sayfa 72 - Bağlam YayınlarıKitabı okudu
Mitolojik unsurların dinî bilgilerle iç içe geçmiş olduğu bir efsanede, kıyametin nasıl kopacağı şu şekilde anlatılır: "Kıyamette yakın dünyaya gelip kötülük saçacağına inanılan Deccal, her gece dünyayı fethetmek için asaaını hazırlar ama Allah'ın emriyle uykuya dalar ve sabah kalktığında asasını karıncalar tarafından yenildiğini görür, amacına ulaşamaz.
*Bu yüzden de karıncaların öldürülmesi uygun görülmez.
Sayfa 168
DİL BURNU
Yalova'da Dil Burny'nun oluşumu, bir dervişin kerametine dayandırılır.Orhan Gazi döneminde bir derviş, karşı kıyıya geçmek üzere Hersej'e gelir.Gemiciler, ihtiyarın halini pek beğenmezler, gemiye almazlar. Bunun üzerine derviş, eteğini toprakla doldurup,geminin ardından denize avuç avuç toprak dökmeye başlar. Denizciler, iki kıyının toprakla doldurulacağını anlayınca, dervişe yalvarıp gemiye alırlar. Fakata sırrı ortaya çıkan derviş karşı kıyıya geçince ölür. Dervişin toprakla doldurduğu yer de dile benzediği için buraya Dil Burnu derler.
* Bu efsane , Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde yer alır.
Sayfa 89
Anadolu'da hâlâ suyu, biraz yere döktükten sonra içerler. Bunu içilen suda yerin de hakkı olduğuyla ilgili inançla açıklamak gerekir. Tıpkı avcıların avladıkları hayvanların bir kısmını ormanın payı olarak ormana bırakmaları gibi.
Sayfa 65 - Bağlam YayınlarıKitabı okudu