Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mizahın İzahı

Mehmet Nuri Yardım

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bir gün Çaylak Tevfik’e sorarlar: “Hastalığınız vardı, geçti mi?” Gülerek cevap vermiş: Hem de kaç kişiye...”
Sayfa 53 - Çağrı Yayınları - 2. Baskı Mart 2013
Dinlemek
Rıfkı Melül Meriç bir delikanlı ile İbnülemin konağına gider. Üstad sorar: — Bir şey çalar mısın? — Hayır efendim! — Bir şey okur musun? — Maalesef! — Öyleyse buraya ne için geldin deyince Rıfkı Melül Meriç şu izahta bulunur: — Efendim bu delikanlı dinlemesini bilir. — İşte bu mühim bir hadise, der İbnülemin. Herkesin konuştuğu bir dönemde dinlemesini bilmek mühimdir.
Reklam
Ortaoyuncu Kavuklu Hamdi, zengin olmuş eski bir çocukluk arkadaşıyla karşılaşır. Zengin adam Kavuklu Hamdi’ye sorar: — Sen hala çulsuz musun? Kavuklu hamdi şu cevabı verir : —Çulu eşekler örtünür. Kürk giymiş olan arkadaşı yine sorar: — E, sende o bile yok. Fazla ileri giden arkadaşının abartılı giyimini süzen Kavuklu Hamdi şöyle cevap verir: — Bize bir şey bırakmadın ki, hepsi sırtında.
Sayfa 151 - Çağrı Yayınları - 2. Baskı Mart 2013
Tulûat sanatkârı İsmail Hakkı Dümbüllü bir oyunda rol gereği bağırıyordu: —Bana atımı getirin, bana atımı getirin! Arka sıralardan bir münasebetsiz bağırdı: — At yerine eşek olmaz mı? İsmail Dümbüllü bu sözün altında kalır mı, hemen karşılık verdi: — Olur, olur, çabuk gel!
Sayfa 142 - Çağrı Yayınları - 2. Baskı Mart 2013
Sadrazam Keçecizade Fuat Paşa, Paris’te iken elçiler arasında hangi devletin daha kuvvetli olduğu tartışılıyormuş. Herkes fikrini söyler, sıra Paşa’ya gelince elçilere şöyledir: “En kuvvetli imparatorluk, Osmanlı imparatorluğu’dur. “ Herkes bu hüküm karşısında şaşırırken Paşa sözüne şöyle devam eder: “Doğru, Osmanlı imparatorluğu o kadar sağlam ve kuvvetli ki, siz dışardan, biz içerden çalıştığımız halde bir türlü yıkamıyoruz.“
Sayfa 152 - Çağrı Yayınları - 2. Baskı Mart 2013
Âşık Beysel Şatıroğlu, 1972’de rahatsızlanmıştı. Ankara’ya Yüksek İhtisas Hastanesi’ne götürürler. Doktorlar muayene etmeye başlar. Sıra Veysel’in kalbine gelince âşık buna izin vermez ve şakayla karışık “Müsade etmem, kalbimin içini açar bakarsınız sırlarımı da görürsünüz.” der. Bir şiirinde “Murat yalan ölüm gerçek “ diyen büyük ozanın son sözleri adeta çevresindeki yakınlarını teselliler gibidir. “Cenabı Allah salih amel işleyenlerden eylesin. Nutkuma sabır, buna da şükür…“ der ve gözlerini kapatır. Ozanın bir belgeselde okuduğu son şiiri ise şudur: “Gelmez yola gidiyorum.“
Sayfa 295 - Çağrı Yayınları - 2. Baskı Mart 2013
Reklam
Kemal Tahir’i zaman zaman ziyaret ediyordum.Bir gün sohbetimiz esnasında konu roman ve romancıdan açılınca şöyle dedi: “Biz romancılara “deli” diyorlar. Tabii deliyiz. Olmayan insanları yazıyor, onlar için acılar çekiyoruz.” (Selim İleri)
Sayfa 155 - Çağrı Yayınları - 2. Baskı Mart 2013
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.