Kuantum durumunu açıklayan Heisenberg'in Belirsizlik İlkesi'ne göre atom seviyesinde parçacıkların konum ve hızını aynı anda tam olarak hesaplamamız imkânsızdır. Bu ilkeye göre, bir parçacığın konumunu ne kadar doğru olarak belirlersek, hızı o kadar belirsizleşir; parçacığın hızını tamamen doğru olarak belirlersek bu kez de konumu tamamen belirsizleşir.
Dünyadaki hava moleküllerini ele alalım, aslında çok düşük bir olasılık olarak, dünyadaki hava moleküllerinin Atlantik Okyanusu üzerinde toplanması ve tüm dünyanın havasız kalması olasılığı vardır; fakat bu olasılık imkânsız denecek kadar azdır.
'Tanrı'nın geleceği bilmesi' ile 'Tanrı'nın geleceği belirlemesi'nin ayrı tutulması ve Tanrı'nın geleceği bilmesinin, insanların fiillerini cebren oluşturmasından kaynaklanmadığı söylenir. Bu yaklaşım İslam düşüncesinde "İlim mâlûma tâbidir" şeklinde ifade edilmiştir. Eğer Tanrı 'zaman üstü' diye düşünülürse, Tanrı'nın geleceği 'bilmesi' ile 'belirlemesi' arasında olduğu düşünülen paradoksu kavrayış tarzımıza yeni açılımlar gelebileceğini düşünüyoruz. Çünkü artık 'bilme' olayı milyarlarca yıl geride olan bir hadiseden ziyade 'zaman üstü' bir boyutta gerçekleşen bir hadise olarak tahayyül edilecektir.
Kader konusu ile ilgili olarak, genelde, sonsuzca geriye giden bir nehir gibi düşünülen zaman kavramının 'başına' Tanrı konur ve sonra Tanrı'nın, her şeyi bu 'başlangıçta' bilmesine rağmen neden insanların yaptıkları fiillerden mesul oldukları gibi sorular sorulur. İzafiyet teorisi ile zamanın izafiliği gösterildiği için; Tanrı'yı zamanın başlangıcına koyan anlayışın yerine Tanrı'yı 'zamana aşkın' , 'zaman üstü' bir konumda düşünmenin daha doğru olacağı söylenebilir.