Eğer böyle bir fenomen yüzyıllardır toplumsal ve bireysel olarak pasiflik ruhuyla sarılmış bir ülkede gerçekleşebiliyorsa, büyük toplumsal eşitsizliklerin insan kişiliğinde yaptığı dev boyutlu, devrimcileştirici etkileri kim sorgulayabilir? Kim şu sözlerin mantığından, adaletinden kuşkulanabilir: