Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilim Materyalizmi Aşar

Modern Ezberlerin Sonu

Mustafa Akyol

En Eski Modern Ezberlerin Sonu Sözleri ve Alıntıları

En Eski Modern Ezberlerin Sonu sözleri ve alıntılarını, en eski Modern Ezberlerin Sonu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ateist, yani tanrı tanımaz insanlara bazen inançsız da denir. Oysa bu çok yanlış bir sözdür, çünkü aslında onlar da inançlıdır: Allah’ın yokluğuna inanmaktadırlar. Onun için vardır demek bir iman gerektirdiği gibi, yoktur demek de iman ister. Tümüyle inançsız olan bir insan, olsa olsa agnostik, yani kuşkucu olur. Bu konuda bir hükmüm yok, bilemem der.
Sadece yerçekimi değil, evrendeki tüm fiziksel güçler, dahası elementlerin kimyasal özellikleri, insan yaşamı için olması gereken en ideal değerdedir.
Reklam
Biz bir yaratıcının varlığını evrendeki ve yaşamdaki tasarımdan anlıyor isek -ki anlıyoruz- bunların içinde yer alan ve bize yanlış gibi gelen unsurlardan yola çıkarak, ‘aaa, hayır; meğer bir yaratıcı yokmuş“ diyemeyiz.
Ateizm ve ona dayanak sağlayan “bilimsel”teoriler, aslında inanca, hem de oldukça koyu bir inanca dayanıyor. İnanç, kuşkusuz teizm (Allah’ı kabul etmek) için de gerekli. Ama ateizm için gereken inancın dozu, teizm için gerekenden çok daha fazla.
Akıl ve bilim gerçekten de mürşit midir?
Bugün batı dünyası bilimin bir “mürşit” yani yol gösterici olmadığını çoktan anlamış durumda. Çünkü bilim değer yargıları üretmiyor. Size sadece evrenin nasıl işlediğini öğretiyor ve teknoloji kazandırıyor. Örneğin bilim sayesinde atomu parçalayabilirsiniz. Bununla insanları yok edecek bir nükleer bomba yapıp yapmamak, bilimin karışmadığı ahlaki bir konudur. Peki akıl? Onun da size doğruyu göstereceğine dair bir garanti yoktur. Zaten o yüzden birbiriyle zit yüzlerce akıl ürünü felsefe vardır.
İlahi dinler, insanın ham doğasını olgunlaştırmak için vardır. “Ben neden varım, niçin öleceğim, öldüğümde ne olacak?” gibi hiçbir bilimsel yolla çözemeyeceğimiz varoluşsal sorularımıza cevap verirler. Dahası, bizi gafletten yani kafayı kuma gömme halinden kurtarmaya çalışırlar.
Reklam
Big Bang’den önce ne vardı? Bu soruya bilimin verebileceği bir cevap yok, çünkü bilimin gücü sadece fiziksel dünyayı incelemeye yetiyor. Onun ötesine eli ulaşamıyor. Ancak Big Bang’in ateizmi zora sokan ve teizmi güçlendiren yönü, “Önce ne vardı?” sorusuyla sınırlı değil. Daha da garip bir şey var bu patlamada: patlama sonrasında ortaya çıkan evrenin “düzenliliği.”
Evrenin temel kuvvetlerinin herhangi birisi biraz bile farklı bir değerde olsaydı atom oluşmayacak ve radyasyon sonsuza kadar hüküm sürecekti. Hesaplar ilerledikçe pek çok fizikçi evrende bir “insancı ilke” olduğu, yani evrenin fiziksel kanunlarının insan yaşamına izin verecek bir “hassas ayar” ile belirlendiği kanısına vardı.
Kur’an, İncil ve Tevrat insanlara Allah’a inanmalarını öğütlerken O’nun varlığının kanıtlarının (ayetlerinin) yarattığı evrende ve canlılarda gözüktüğünü ısrarla vurgular. Kur’an’a göre dünyanın yapısı ve üzerindeki ürünlerin her biri, Allah’ın ayeti yani işaretidir. Kur’an‘da doğaya yapılan bu vurgu nedeniyledir ki, başta İmam Gazali olmak üzere İslam kelamcılarının büyük bölümü ispat-ı vücut yani Allah’ın varlığını göstermek için doğadaki düzen, ahenk ve tasarım üzerinde durmuşlardır. Bediüzzaman Said Nursi’nin külliyatının büyük bir bölümü de yine aynı konu üzerinedir.
Sayfa 122Kitabı okudu
Tartışılan, Darwinizmin bilimsel açmazları. İlk hücre nasıl var oldu? Canlı bedenlerindeki karmaşık biyokimyasal makineler nasıl ortaya çıktı? Genetik bilginin kökeni nedir? Neden bilinen tüm temel hayvan grupları (filumlar) aynı jeolojik dönemde (kambriyen devirde) aniden, kendilerine benzer ataları olmadan ortaya çıktılar? Bu gibi sorulara Darwinistlerin verebildikleri doyurucu yanıtlar yok. Ve işin ilginç yanı, bilim ilerledikçe Darwinizmin yanıtları değil, soruları, daha doğrusu sorunları artıyor. Darwinistler “bilim elbette bunlara yanıt bulmamızı sağlayacak” diyorlar; ama bu durumda teori eldeki kanıtlara değil, geleceğe yönelik bir umuda yani inanca dayalı hale geliyor.
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Bu teori ABD’de giderek güçleniyor. Teorinin bilimsel merkezi durumundaki Discovery İnstitute tarafından yayınlanan “Darwinizme Kuşkulu Bakış” deklarasyonunu imzalayan bilim adamı sayısı 400’ü aştı. Georgia, New Mexico, Ohio gibi eyaletlerde Dizayn Teorisi’nin bazı argümanları Darwinizme alternatif olarak ders kitaplarına girdi. Türkiye’deki Darwinistler ise tüm bu bilimsel muhalefete “dincilik” diye dudak büküp sonra da Darwinizmin aslında her şeyi gümbür gümbür açıkladığını ileri sürüyorlar.
Sayfa 126Kitabı okudu
Yaratılış İnanç Mıdır?
Atladıkları bir nokta var; “yaratılış” dini kitaplarda yazılı bir inanç olmanın yanında, bilimsel verilere dayalı bir teoriye karşılık geliyor da olabilir. Bir yaratıcının varlığı fikrine hiçbir dini kaynağa dayanmaksızın sadece evren ve canlılar hakkında akıl yürütülerek de varılabilir. Bu akıl yürütmenin en önemli unsuru ise “tasarım tespiti”dir. Bu tasarım tespiti için herhangi bir inanç gerekmemekte, sadece verilerden çıkarım yapmak yetmektedir.
Sayfa 134Kitabı okudu
Biyokimya Profesörü Michael Behe kitabında canlı hücresinin Darwin zamanında içeriği bilinmeyen bir karakutu olduğunu, hücrenin detayları anlaşıldığında ise burada çok kompleks bir tasarım bulunduğunun ortaya çıktığını anlatıyordu. Behe’ye göre canlılardaki kompleks sistemlerin doğal seleksiyon ve mutasyonla, yani bilinçsiz mekanizmalarla ortaya çıkması imkansızdı ve bu durum hücrenin bilinçli bir şekilde tasarlandığını gösteriyordu.
Sayfa 146Kitabı okudu
Kuşkusuz “akıllı tasarım” konusundaki çalışmalar önemli bir soruyu da beraberinde getiriyor: Tasarımcı kim? Canlıları dizayn eden bilinç kimin bilinci? Akıllı tasarım teorisyenleri bu sorunun cevabının bilimin alanı dışında kaldığını belirtiyorlar. Onlara göre bilimin yaşamın kökeni hakkında varabileceği sonuç, canlılığın tasarlanmış olduğunu tespit etmekten ibaret. Yani bu tasarımın sahibi kim, amacı nedir gibi soruların kendi alanlarından çıkıp dinin veya felsefenin ilgi alanına girdiğini düşünüyorlar. Profesör Philip Johnson’a göre herkes bu sorulara kendi inançlarına ve düşüncelerine göre cevap arayabilir, ama önemli olan bilimin, hayatı amaçsız bir raslantılar zinciri olarak gören Darwinist teoriyi reddediyor olması.
Sayfa 152Kitabı okudu
Akıllı tasarım teorisinin sloganı açık: “Bilimi objektif kılalım ve kanıtlar bizi nereye götürüyorsa oraya gidelim.”
Sayfa 162Kitabı okudu
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.