Kitap adı: Modernizmin Kurbanları - Sabiha Ateş Alpat
Okuyan: Ramazan Casuk
Okuna tarihi: 2 Nisan 2020 (bir günde bitirildi)
Sayfa sayısı: 159
Kitap konusu:
Zamanla modernizmin dişlilerine takılan insanların, nasıl değerlerini modernizme uydurmak için uğraştıklarını, modern olma hastalığının nasıl kronikleşdiğini anlatan bir kitap, İstanbul’da yaşanmış bir hayat hikayesini konu alıyor.
Köyde yaşayan bir ailenin 2 kızı arasındaki hak batıl mücadelesini anlatırken, çağdaş olma adına değerlerini yitiren genç kuşağın, nasıl da İslam’dan uzlaştırıklarını, öz değerlerinden koparıldıklarını gözler önüne seriyor.
28 Şubat döneminin ceberut yönetimleri tarafından başta başörtüsü olmak üzere nice yıkıcı projelere imza attıklarına değiniliyor. Çok akıcı ve sürükleyici bir kitap.
Peygamberimiz (s.a.v) zamanında uygulamasına baktığımızda şu sonuçlar karşımıza çıkmakta:
a) Tesettür farz'dır. Hükmü kesindir. Teferruat olarak asla değerlendirilemez.
b) Bol tepeden topuğa kadar bol ve uzun olmalıdır.
c) Tesettür adına giyilen giysinin kendisi süs niteliğinde asla olmamalıdır.
d) Şekli coğrafya ve tercihe göre değişebilir, ancak ölçüyü korumak zorunludur.
e) Türban dinimizin ön gördüğü bir kapanma şekli değildir ve zaten " türban " dinimizde de yoktur.
f) Arkadan sıkma baş şeklinde bağlanan başörtülerinin bağlanış şekli doğru değildir. Başörtüsünün omuzlardan aşağı düşmesi gerektiği ayette açık bir şekilde belirtilmiştir.
Nur suresi 30. ayete bir bak
Ey Muhammed! Mümin erkeklere söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan cevirsinler mahrem yerlerini korusunlar. Bu onların arınmasını daha iyi sağlar. Allah yaptıklarından şüphesiz haberdardır.
Sonra Nur süresi 31.ayet:
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan cevirsinler iffetlerini korusunlar. Süslerini kendiliğinden görünen kısım müstesna açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Süslerini kocaları veya babaları veya kayınpederi veya oğulları veya erkek kardeşleri veya kardeşlerinin oğulları veya kız kardeşlerinin oğulları veya Müslüman kadınları veya cariyeleri veya erkekliği kalmamis hizmetçiler yada kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar! Saadete ermeniz için hepiniz tövbe ederek Allah' ın hükmüne dönün.
Doğrusu Allah'ın tövbeleri kabul etmesi ancak bilmeyerek kötülük işleyen ve sonra zaman geçirmeden tövbe edenlere mahsustur. Allah onlara rahmetiyle tekrar yönelecektir. Zira Allah herşeyi bilen ve yaptığı herşeyi yerli yerince yapandir.
Yoksa kötülük yapıp yapıp da nihayet ölüm gelip çatınca ' ben şimdi tövbe ettim ' diyenlere ve kâfir olarak ölenlere tövbe yoktur. Öylelerin tövbesi kabul edilmez. Onlar için acı bir azap hazırlamışızdır.
Nisa Suresi 17.ve18.ayet