En Beğenilen Modernleşmenin Paradoksları Gönderileri
En Beğenilen Modernleşmenin Paradoksları kitaplarını, en beğenilen Modernleşmenin Paradoksları sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Modernleşmenin Paradoksları yazarlarını, en beğenilen Modernleşmenin Paradoksları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan görünürde fiziki koşullardan bağımsızlaşmıştır, ama gerçekte kendi teknik araçlarına, başka insanlara ve kendi kendine daha da bağımlı hale gelmiştir.
max weber, akılcılaşma sürecinin modern insanı büyü ve mitlerin yasalarından kurtarırken aynı zamanda onu zincirlere bağladığına ve kafeslediğine de (ki bu paradoksal bir durumdur) işaret etmektedir.
Batı toplumu modernleşmenin bir nevi "son aşaması" olarak görülüyor ve bilinen bütün toplum ve kültürlere Batı gözlüğünden bakılıyordu. Batı toplumu ile örtüşmeyen kurumlar ve düşünceler "modern-olmayan" ya da "uygarlık-dışı" diye damgalanarak dışlanıyorlardı
Durkheim'ın en büyük korkusu, geleneksel yapıların yıkılmasıyla, bireyin toplum mecrasından ayrılıp tek başına yapayalnız kalacağı noktasındaydı. Bireyin toplum tarafından dizginlenememesi onu zıvanadan çıkaracaktı.
Modernleşmenin en esaslı yönlerinden biri, insanların kendi biyolojik dürtü ve itkilerini daha iyi bir şekilde denetim altına almayı öğrenmiş olmasıdır.
Her ne kadar bürokratik örgütler, geleneksel toplum biçimlerinin mümkün kıldığı ölçüden daha fazla şekilde insanı birbiriyle ilişki kurmaya zorlasa da özgün ilişkilerin yoğunluğu kaybolmuştur. Bireyin bu tür örgütlerle kurduğu ilişkiler salt araçsal ve biçimseldir.
Toplumda farklılaşma ve akılcılaşma ilerledikçe sabit toplumsal kalıplar ve eski güvenceler ortadan kaybolurlar. gelenek sadece gücünü kaybetmekle kalmaz bununla yön tayin edici ve istikrar sağlayıcı görevlerini yerine getiremez.