Mor Salkımlı Ev sözleri ve alıntılarını, Mor Salkımlı Ev kitap alıntılarını, Mor Salkımlı Ev en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yatağımın önüne kahverengi bir perde çekilmişti. Sıkıntılı olduğum zamanlar bu perdenin arkasına iltica eder, âdeta o odadan manastıra çekilmişlerin sükûnunu duyardım.
Solgun yüzlü, gözleri ateş saçan bir vaiz, her insanı ebedî bir cehennem ateşine mahkûm ediyor ve yeryüzünde cenneti hak edebilecek kimse yokmuş gibi konuşuyordu.
Vaizin bu söylediklerinden korktum ve sürünerek Bacı’nın yanına gidip çarşafının içine saklandım. O anda, din bana müphem ve korkunç bir şey gibi görünüyordu.
Çöl ile temasım bende garip bir tesir bırakmıştır. Ne zaman etrafımdaki arbede ve şamata dayanılmaz bir hâle gelse çölü düşünerek biraz dinlenirim. Oradaki yalnızlık ve ebedî sükûn bana yorgun bir ruhun tek sığınağı gibi gelir. Bütün varlığın yaratıcısı olan Allah, çölde insana ne kadar yakın geliyor… Dinlerin neden çölün etrafında şekil aldığına o günden beri hiç hayret etmiyorum…
Fakat bu mahlûk, başı önünde oğlan numunesi, bana garip geldi. Benden daha fazla çekingen olduğu hissedilen Rıfat’ı, yaşça benden büyük olmasına rağmen, ötekilere karşı, onu koruyan bir dost vaziyeti almıştım.
Sadece bu ameliyatlar esnasında bir elini uzatır, elimi tutmak ister, ben de ameliyatın sonuna kadar bu eli tutardım. Acının derecesini bu zavallı iskelet elin, benimkini koparacak gibi sıkmasından ancak anlıyordum…
Ayin Tura Yetimhanesi’nde sekiz yüz küsür çocuğun beş yüzden fazlası hasta idi. Her çocuk, bazan üç çocuğun işgal ettiği yataklar, her eşyanın üstü bit içinde. Hatta taş koridorda yürürken, önünüzde hareket hâlinde akıp giden bit akışına basıp geçerdiniz…