Mostar bu ay okurlarını "Asırlardır Çağlayan Nehir Tasavvuf”dosyasıyla karşılıyor. Bu sayımızda tasavvufun mahiyeti ve Sadat-ı Kiram’ın yolumuzu ve halimizi güzelleştiren ahlakı üzerine bir okuma yaptık. Bugün tasavvuf olarak ifade edilen kalbi ve maneviyatı merkeze alan hayat, Asr-ı Saadet’in en belirgin özelliklerindendir. Tasavvufi hayatın muhtevasını oluşturan tezkiye, ihsan, ihlâs, takva, tevâzu, zikir, kalb-i selim, tefekkür, salih amel, sadıklarla beraberlik, mücahede gibi meseleler Kur’an’ın ve Sünnet’in üzerinde en çok durduğu hususlardır. Dolayısı ile bir mürşid-i kâmili şeyh kabul etmek ve tasavvuf yoluna girmek her şeyden evvel Asr-ı Saadet’teki hayata özlem duymak, Kur’an ve Sünnet üzere bir hayat yaşamaya gayret etmektir. Sadat-ı Kiram kuddise sirruhum asırlar boyunca İslâm’a ve müslümanlara hizmet etmişlerdir. Müslümanların dinlerini içten bir surette yaşayabilmeleri için bir baba şefkatiyle ümmete kol kanat germişlerdir. İnsanların rabbini ve peygamberini tanıması için seferber olmuşlardır. Maddi manevi büyük fedakârlıklar göstererek kâh mahzun gönüllere sürur vermişler, kâh ümmetin ihtiyacı bina ve yapılar yapmışlar, cihad zamanı da küffara karşı cepheye yürümüşlerdir.
Mostar Ağustos sayısında da tarih, gündem, edebiyat, fikir, gençlik, sosyoloji üzerine ufuk açıcı yazıları okurların beğenisine sunuyor. Bulmaca, öykü, kadrolu öğrenci günlüğü, kırkambar gibi keyifle okuyacağınız bölümler ve fazlası bu ay sizlerle. Ayrıca Eşik Edebiyat ekimiz de bu sayıda edebiyatseverleri sayfalarına davet ediyor.
Keyifli okumalar
