Bir Ted konuşması izlerken tesadüfen duymuştum bu kitabı, hem ismine hemde kapağına vuruldum zaten görünce direk.
Bu kitap ne anlatıyor? Muazzam bir kadının, bir cumhuriyet kadınının 100 yıla sığdırdığı dolu dolu yaşam öyküsünü. Geçmişini, savaş dönemlerini, ailesini- çocuklarını ve en önemlisi de tavsiyelerini. Gençlere bir çok tavsiyeler var bu kitapta. Sedef Kabaş'ın röportaji kitap haline getirilmis kitabın genelinde soru cevap şeklinde bir ilerleme var o yüzden çok rahat okunabilecek bir kitap ve resimlerle desteklenmiş. Resimlerde yanlız Muazzez İlmiye Çığ'ın gençlik, çalıştığı yer yaptığı çalışmalar, ailesi yani ne ararsanız var. Sanki oturup bi albüme bakarken aynı zamanda da bir büyüğünüzden o günleri dinliyormuşsunuz gibi.. gayet samimi. Bu kitap benim için bir başlangıç oldu Muazzez İlmiye Çığ adına. Kendisi sümerolog, kendi yazdığı kitapları da varmış aynı zamanda bazı programlarda konuşmaları ve yazıları. Onları da en kısa zamanda okumayı, dinlemeyi düşünüyorum. Sizede tavsiye ederim bu kitabı :) iyi okumalar!
Sedef Kabaş ‘a çok teşekkür ediyorum Muazzam Muazzez’i bize yalın anlattırdığı için.Zevkle okudum ve Sn.Çığ’ın diğer kitaplarını da merak etmeye başladım.
Muazzez İlmiye Çığ'ın yaklaşık 7-8 kitabını okumuşumdur, tam sayıyı veremiyorum şu an. Daha okumam gereken bir o kadar daha kitabı var. İlk kitabını 80 yaşında yazmış, şu an 103 yaşında. Bir şeyler paylaşmak, öğretmek için hiçbir zaman geç değildir diyor.
5 gün Mersin'deki evini Sedef Kabaş'a açıyor ve bir söyleşi gerçekleştiriyorlar. Daha sonra da bu kitap yayımlanıyor. Soru-cevap şeklinde ama o kadar samimi ki, sanki siz soruyorsunuz ve karşınızda İlmiye Çığ cevap veriyor. Hayatı, işi, yaptıkları, yapmayı istedikleri her şeyden az az buluyorsunuz. Evet az diyorum çünkü o kadar yaşanmışlık 200 sayfalık kitaba ne kadar sığabilirse o kadarcık az işte. Hatta kendisinin bir cümlesi var ; ömür kısa mı diye soruluyor; ne kadar uzun yaşarsan yaşa, kısacık şeklinde yanıt veriyor.
Bir de yüzümü gülümseten; gençleri çok seviyor hatta gençler de onu çok seviyor ve bir söyleşisinde gençlere ben yaşlıyım beni nasıl bu kadar çok sevebiliyorsunuz diyor. Sanırım bunu cevabı da kendisinin anlattığı bir olayda var, bir kurumun müdürü gençler hakkında sürekli olumsuz yorum yapıyor, gençler şöyle gençler böyle şeklinde ve İlmiye Çığ sözünü kesip "Gençlere ne veriyorsunuz ki, ne bekliyorsunuz, onları yetiştiren bizleriz. " diyor.
Kısacası, ben keyif aldım, belki de tarzını sevdiğim için de olabilir, binlerce yıl öncesini akademik dil ile değil de bizi sıkmadan anlayabileceğimiz şekilde yazdığı için olabilir.