En Eski Mücellâ kitaplarını, en eski Mücellâ sözleri ve alıntılarını, en eski Mücellâ yazarlarını, en eski Mücellâ yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
kitabın kapağındaki dikiş makinasının bir zamanların yani annemlerin genç kızlık dönemlerine götüreceğini hissetmiştim. ancak daha fazlasını karşımda buldum. 1920-1970 arası dönemi arka planda gerçekleşen olaylar ışığında dinledim.. Mücella çok sessiz, etkileyici değil hatta gösterişsiz sade birisi.. ama insan etkileniyor ne olursa olsun mutlu olsun yeter diyor..mevsimi geçmeden biber dolması yapmak için iki yüz elli gram kıyma almak için çarşıya inmesi akabinde gelişen olaylar en hüzünlendiğim bölümdü. Trabzonda geçiyor olması ise benim için ayrı güzel.. zagnos vadisi gören bir evin olduğu düşünülürse zannımca bahçecik Erdoğdu çatak civarlarında olduğunu söyleyebilirim. Trabzon da olduğum zamanlarda tanjant yolu henüz açılmadığı için zağnos paşa köprüsünden her gün geçip gittiğim günler geldi aklıma.. ah gidi günler demekten kendimi alamadım...
Gerçek diye tek şey varsa, gerçek tek bir şeyse yani, onun benim tarafımdan nasıl göründüğünü sana anlatmaya kalkışsam, aramızda bir köprü kuramadan boğulur giderim.
Aşk, sanırdım benden öğrenilecekti. Mahkeme-i Kübra'da bütün aşklardan tek başıma sorumlu tutulacağımı sanırdım. Meğer aşkın sernamesi teslimiyet, ben sernameyi atlamışım.