Biziz ki, bu mukaddes davayı, tamamı ile kanun yolundan, kırçıl sakallar, kazma dişler, dar alınlar, vahşi bakışlar ve kap kara cehaletler elinden alıp, onu, nurani yüzler, inci dişler, geniş alınlar, derin ve tatlı bakışlar ile ebedi güneşler ikliminde yepyeni bir gençliğe teslim edebilir, yepyeni bir vecd ve aşk nesline devredebiliriz. Ya sonra ne olur; ne olur bu adamların halleri, dünyaları, inkılâpları, sahte reçeteleri, yalancı ilimleri, kalpazan san'atları, zinaları, içkileri, kumarları, dalavereleri, hırsızlıkları, ticaretleri, istismarları, her şeyleri, her şeyleri???..