Hâlbuki bu yerleri,gökleri,seni,beni ve bütün insanları,bütün âlemleri yaratmış olan mutlak Tanrı,bir yere konulamaz,mekandan bağımsızdır.Biliyorsun,insan vücudunda ruh, mutlaka mevcuttur, fakat ruhun vücutta belli bir yeri yoktur.İşte kâinatın ruhu olan gerçek Tanrı,onun gibi vardır,fakat asla bir mekâna konulamaz.
Yine ruhun dışarıdan belirlenmesi imkânsız iken o gerçek Tanrıda görünmez.Ancak yine ruhun vücutta olduğuna,nasıl hareketlerimiz ,canlılığımız ve konuşmamız şahitlik ediyorsa...Bu dünyanın bir sahibi ve yaratanı olduğuna da şu göklerin şu gezegenlerin dönüş ve hareketleri,dört mevsimin geliş ve geçişleri,yaratıkların doğup ölmeleri ve daha birçok işaret şahittir.Zaten dikkat ile düşünülse en ufak noktalar bile bunu söyler...
Ayrıca âlem dediğin yalnız bu gördüğümüz dünya olmayıp...uyurken nasıl rüya âlemine giriyorsak,öldüğümüzde dahi başka âleme göçeriz ki , ona da ahiret âlemi derler.
Aklını kullanarak sırrını gizlemek şerefi kazanmışsın.Sırlarını gizlemek için başlarını verenler,kurtuluş ve ululuk makamında,gafletten uyanmış olurlar:Tıpkı senin şimdi olduğun gibi...
"Efendi ,şâhidi yanında bir büyük dâvâ
Hakikat ise eğer,eyle hüccetim imza
Şu nigeh okuya yâ dinleye bu emsali
Gözünde rikkat-i kalb ile eşk ola peydâ
Eğer hakikat ise siz de eyleyin imza
Gözünde mutlaka bir katre eşk olur peyda"
"Efendi, işte şahidi yanında olan bir büyuk dava,eğer hakikate uyuyorsa delilimi imzala.Bu ibretli hikayeleri okuyacak veya dinleyecek olan yufka yüreklilerin gözlerinde yaş belirir.Eğer bu hakikat ise siz de imzalayın.Gözünüzde mutlaka bir damla göz yaşı belirir."
"Nüshan maraz-ı aşka ilaç eylemedi hiç
Ey şeyh-i kerâmât-fürûş ez de suyun iç"
"Ey etrafa keramet satan şeyh !yazdığın muska aşk derdime hiç çare etmedi,var o muskayı şimdi ez de suyunu iç!."
"Men hemândem ki vuzû sâhtem ez çeşme-i aşk
Çâr tekbir zedem bir dü-cihan her çi ki hest."
"Ben ilahi aşk çeşmesinden abdest almaktayım .Ben iki dünya ile alakamı dört tekbir getirerek kestim."
"Suâlü azîmi'l -halkı huzte fesun
İzâ garâibi şeklinde zabtü'l-ciddi"
önemi büyük olan bir suale sahip olduğun vakit,garip şüphelerden kendini koru, misal olsun diye bunu ciddiyetle tespit etmiştir.
İbn Haldun mukaddime
"Mihneti, kendine zevk etmedir alemde hüner,Gam - u şad - ı felek böyle gelmiş, böyle gider."
"Dünyada hüner, sıkıntıyı, üzüntüyü kendine zevk edebilmektir . Çünkü üzüntü ve sevinç geldiği gibi gider."