Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Münkesir

Erdal Fidan

Münkesir Sözleri ve Alıntıları

Münkesir sözleri ve alıntılarını, Münkesir kitap alıntılarını, Münkesir en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zaman zaman yaşadığım duygu durumu
Zaten çoğumuz çoğumuzu, çoğu kez aslında hiç tanımamış ya da yanlış veya eksik tanımış olmuyor muyuz hem de yakinen tanıdığımızı sandığımız hâlde?
Sayfa 84
İnsanlar kötü düşünceli...
İnsanlar nasıl bu kadar vefasız olabilirdi? “İnsan” olmak ve yaşamının sonuna dek “insan” olarak kalmak bu kadar mı zordu?
Sayfa 53
Reklam
Ben söylerim de başkalarına sormak lazım
Ben, pek çok şeye sahip olmayabilirim ama sahip olduklarıma şükrediyorum ve şimdilik mutlu olamasam bile en azından huzurluyum. Peki ya sen?.. Sen de bunu söyleyebilir misin?
Sayfa 9
İnsanlar ancak maskeleri varken katlanır oluyorlarmış, maskeleri olmaksızın onlarla yaşanılmıyormuş! Maske takmak alışkın insanlar, asıl yüzlerini unutmuş hâlde maskelerini gerçek yüzleri sanarak bazen maskelerine bile başka bir maske geçirebiliyorlardı. Maskelerini kimileri yüzünü gizlemek için kullanırken kimileri de yüzsüzlüklerini gizlemek için kullanıyordu.
Dostluk kavramını belirginleştiren ve bu belirginlik için de beliren dosta... S.
Kişiliği ve karakteri ile saygıyı hak eden birinin hak etmiş olduğu saygıyı eksiksiz görebilmesi için vücudunun tüm fonksiyonlarını da eksiksiz bir şekilde çalışır vaziyette olması mı gerekirdi?
Reklam
Artık mutlu değildim ama huzurluydum. Şükürler olsun!
Mühim olan, vahim olanın mühim olmaması; vahim olan ise mühim olanın vahim olması.
İnsanlığını yitirmemiş ve yitirmeyecek olanlara..
şirin çiçeği yanıma almak, hep yanımda tutmak istiyordum ama koparmaya kıyamıyordum. Onu kendisi kılan bu harika yerden ayırmayı ve ona zarar gelmesini hiç istemiyordum. Bu yüzden de dokunmaya bile çekindiğim bu narin çiçeğin ziyaretine geliyordum.
Reklam
Dostluk kavramını belirginleştiren ve bu belirginlik içinde beliren dosta...
Yüzüme çarpmaya başlayan yağmur damlaları, gözyaşlarımla bütünleşip akıyor; esen rüzgâr ise yağmura bulanmış gözyaşlarımı yalayıp, garip bir tezatlık sergileyerek, acımı da unutturmadan tatlı bir serinlik oluşturarak ağlamışlığımı hatırlatıyordu.
Gerçekten de kendimi ne kadar tanıyordum.
Hayatlarımızı öyle acınası bir hâlde idame ettiriyoruz ki normal sanıp kanıksadığımız vahim pek çok yaşama alışkanlığıyla davranışlarımızı teşhir ediyoruz ve bununla da yetinmeyip asıl olması gerekeni yadırgayıp reddediyoruz.
O... İsmini dahi anmak istemeyişim gözlerimin dolmasına neden olmuştu. Bu, kendimi kontrol edemeyişimi hatırlatıp kendime karşı bir kızgınlık duymama neden olmuştu. Daha ne kadar ağlama isteğiyle dolup taşacaktım? Daha ne kadar ağlamamam gerektiğini fark edip bunu bir başkasına hatırlatır gibi kendime yüksek sesle hatırlatacaktım? Daha ne kadar!
253 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.