Bu cihatta, Osmanlılar ve diğer Müslümanlar, Avrupa’ya Avrupalıların on altıncı ve on sekizinci yüzyıllarda Amerika kıtasına baktıkları gibi bakıyor, Avrupa’yı bir sınır görüyorlardı. Kuzey ve batı sınırlarının ötesine uzanan zengin ve vahşi topraklara dini ve medeniyeti, düzeni ve barışı götürmek ve adet olduğu üzere akıncıların ve sınır savaşçılarının hak ettiği ganimeti toplamak kutsal bir görevdi.