Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mutezile ve Devrim

Muhammed Ammara

Mutezile ve Devrim Hakkında

Mutezile ve Devrim konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

İnsanımızın çoğunluğu, 'resmî İslam tarihi' bilgileriyle geçmişe baktığında, Hz. Muhammed ve Sahabeler Dönemi sonrasındaki siyasi ve idari uygulamalar ve İslam ümmetinin zindeliği hakkında bir burukluk ve eziklik duygusuna kapılabilir. Fakat genellikle resmi İslam tarihi dışında bilinmeyen ve despot iktidarlarca bilinmesi engellenmeye çalışılan farklı bir ümmet tarihi veya toplumsal alanda farklı bir İslami yaşam örnekliği de devrimci bir çizgi olarak var olagelmiştir. Bu çizgi İslam'ın yaşayan gücü olarak zaman olmuş iktidar, zaman olmuş bağımsız cemaat, zaman olmuş İslami huruç hareketi şeklinde varlığını sürdürmüş; tevhidi ilkeleri ve Hz, Muhammed'in sünnetini gerçek anlamda ayakta tutmaya çalışmıştır. Kökleri asırlara dayanan tevhidi mücadele çizgisinin kapsamı içinde ele alınan "Mutezile ve Devrim" başlıklı inceleme ise, resmi ve kurumsal şartlandırmalar dışında önemli bir çalışmadır. Bu kitap, ilk dönem İslam tarihine farklı bir açıdan bakma imkanını sağlamaktadır.
Çevirmen:
İbrahim Akbaba
İbrahim Akbaba
Çevirmen:
İbrahim Güneş
İbrahim Güneş
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 40 dk.Sayfa Sayısı: 200Basım Tarihi: Ocak 2000Yayınevi: Ekin Yayınları
ISBN: 3002458100419Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Muhammed Ammara
Muhammed AmmaraYazar · 2 kitap
Muhammed İmâra (soy ismi, Türkiye’de daha çok “Ammâra” veya “Umâra” olarak bilinir), 8 Aralık 1931’de Mısır’ın Kafr eş-Şeyh bölgesinin bir köyünde, çiftçi bir ailenin oğlu olarak doğdu. Kitaplara olan sevgisini babasından alan İmâra, Dussûk ve Tantâ şehirlerinde Ezher Üniversitesi’ne bağlı kurumlarda okuyarak ilkokul, ortaokul ve liseyi bitirdi. 1949’da üniversiteye girmeye hazırlanırken, aynı zamanda siyasal olarak da bilinçlenmiş ve bilenmişti. O dönemde İsrail’in kuruluşu, içindeki Arap milliyetçiliğini körüklemiş, politik anlamda da çareyi Marksizm ve Komünizm’de aramasına yol açmıştı. Camilerde ateşli hutbeler vermesine karşın, politik çizgisi tamamıyla “beşerî” idi. 1952’de Kral Fârûk’un devrilmesiyle birlikte “Hür Subaylar” cuntasının işbaşına gelişi, Muhammed İmâra’nın da siyasal faaliyetlerini yoğunlaştırdığı bir döneme rastlamıştı. Sol hareketlerle dirsek temasına geçen İmâra, “rejim karşıtı çalışmalarından dolayı” 1959-1964 arasını hapiste geçirdi. Cemal Abdunnâsır yönetiminin Müslüman Kardeşler Teşkilâtı başta olmak üzere, Mısır’daki bütün muhalif yapıları ezip geçtiği bu süreçte, sol görüşlü İmâra da kıyımdan nasibini almıştı. Ne var ki, hapis hayatı, onun yeniden dirildiği bir zaman dilimi olacaktı. Beş yıl sonra tahliye edilirken, artık o eski Muhammed İmâra değildi. İslâmî çizgiye yaklaşmış, sol ve diğer fraksiyonlardan kendisini tamamen ayrıştırmış, “İslâmcı” denilebilecek bir dünya görüşünü benimsemişti. Cemal Abdunnâsır’dan sonra Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek dönemlerinde yıldızı gittikçe parlayan ve kitaplarıyla Arap dünyasında milyonlar tarafından ilgiyle takip edilen Muhammed İmâra, akademik kariyer basamaklarını da başarıyla tırmanmış, profesörlük payesini elde etmişti. “Arap dünyasının meseleleri”, “sosyal adalet” ve “zulme karşı direniş” temalarını ana konular olarak belirlediği çalışmalarını bu dönemde hazırlayan İmâra, “Arap Baharı” sürecinde de sesini yükselten isimlerden biriydi. 2011’de Hüsnü Mübarek’in devrilmesini coşkuyla karşılayan İmâra, 2013’te Muhammed Mursi’nin maruz kaldığı darbeyi açıkça kınayan bir video mesaj yayınlayarak, ordunun karşısına tek başına dikilmişti. Vefatına kadar Ezher Üniversitesi İslâmî Araştırmalar Merkezi ve Yüksek Âlimler Konseyi üyeliğini sürdüren İmâra, duruşundaki netliğe rağmen, Mısır’ın darbeci yönetimi tarafından açıktan hedef alınmamıştı. 2020 yılının Şubat ayında Mısır'ın başkenti Kahire'de vefat etmiştir.