Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mutluluğun Kıyısında

Fyodor Dostoyevski

En Eski Mutluluğun Kıyısında Sözleri ve Alıntıları

En Eski Mutluluğun Kıyısında sözleri ve alıntılarını, en eski Mutluluğun Kıyısında kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dostoyevski
"Bak! Etrafımızda ne çok insan, ne çok gözyaşı, neşesiz ve bayramsız ne çok gündelik hayat var."
Uzakdoğu'da bir Budist Tapınağı, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu. Burada geçerli olan incelik; anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekti. Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi. Yabancı kapıda öylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel buluşmaya inanılıyordu. O yüzden kapıda herhangi bir tokmak çan veya zil yoktu. Bir süre sonra Kapı açıldı, içerideki Budist i, kapıdaki yabancıya baktı. Bir selamlaşmadan sonra söz'süz konuşmaları başladı. Gelen yabancı tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu. Budist bir süre kayboldu sonra elinde ağzına kadar suyla dolu bir kapla döndü ve bu kabı yabancıya uzattı. Bu yeni bir aracıyı kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yabancı tapınağın bahçesine döndü aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bıraktı. Gül yaprağı suyun üstünde yüzüyordu ve su taşmamıştı. İçerideki Budist saygıyla eğildi ve kapıyı açarak yabancıyı içeri aldı. Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman ihtiyaç vardı..
Reklam
Böylesine güzel bir gökyüzünün altında gerçekten kötü, öfkeli ve hırçın insanlar nasıl bulunabilir diye düşünürsünüz....
Sayfa 71 - ArkheKitabı okudu
Ama unutmayınki insan kalbi eski şeylerden çabuk bıkar, yerine yeni şeyler ister!!
Reklam
Bak! Etrafımızda ne çok insan, ne çok gözyaşı, neşesiz ve bayramsız ne çok gündelik hayat var...
"Zavallı kedicik, onu tartaklayan, korkutan, her türlü eziyeti yapan çocukların elinden kurtulur kurtulmaz gelip karanlıkta bir sandalyenin altına sinmiştir. Artık orada istediği kadar tüylerini kabartıp tırnaklarını gösterecek, utançtan biçimden biçime giren yüzünü patileriyle yıkayacak, ondan sonra da uzun bir zaman dünyaya, insanlara hatta sahibinin evinde ona acıyan sofracı kadının verdiği yemek artıklarına bile düşman gözüyle bakacaktı." İnsanların dünyaya küskünlüğüde çoğu zaman bir insan yüzündendir.
"Böylesine güzel bir gökyüzünün altında, bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu?"
Reklam
Bir insan duyduğu her duyguyu, ruhundan kopup gelen her çoşkunluğu açıklamaya, hatta kardeşce duyduğu acıma ve şefkat duygularını açıklamaya zorunlu mu?
Böylesine güzel bir gökyüzünün altında, gerçekden kötü insanlar, öfkeli ve hırçın insanlar buluna bilir?
1.051 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.