Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

The Nobel Lecture

My Twentieth Century Evening and Other Small Breakthroughs

Kazuo Ishiguro

En Eski My Twentieth Century Evening and Other Small Breakthroughs Sözleri ve Alıntıları

En Eski My Twentieth Century Evening and Other Small Breakthroughs sözleri ve alıntılarını, en eski My Twentieth Century Evening and Other Small Breakthroughs kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mart 1988. Otuz üç yaşımdaydım. Artık bir kanepemiz vardı; uzanmış Tom Waits’in bir albümünü dinliyordum.
Sayfa 25 - YKYKitabı okudu
Reklam
"Benim için esas olan, öykülerin duyguları iletmesidir."
Sayfa 38 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bir ulus da fertleri gibi mi unutup anımsar? Yoksa arada önemli farklar mı vardır ? Bir ulusun anıları tam olarak nedir? Bu anılar nerede saklanır?
Sayfa 32 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Nobel Edebiyat Konuşması
Ama sonuçta öyküler bir insanın başka bir insana şunları söylemesinden ibarettir: Ben böyle hissediyorum. Ne kastettiğimi anlıyor musun? Sana da öyle geliyor mu?
Sayfa 38
Kazuo Ishiguro, 2017 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü. İsveç Akademisi, ödül gerekçesinde İshiguro'yu ''Büyük bir duygusal güce sahip romanlarında, dünyayla bir bağlantımız olduğu yanılsamasının altında yatan dipsiz uçurumu açığa çıkaran'' bir yazar olarak tanımladı...
Reklam
Otuzlu yaşlarında, karısı tarafından yeni terk edilmiş bir adamın evinde bir oda tuttum. Ev, şüphesiz yıkılmış hayallerin hayaletleriyle doluydu ev sahibim için...
Garcia Marquez, Milan Kundera ya da Borges gibi yabancılar henüz çok az kişi tarafından okunuyor, isimleri kitap kurtları için bile bir şey ifade etmiyordu... (1979)
Zihnimdeki Japonya'nın başından beri bir çocuğun hafızası, hayal gücü ve tahminleriyle inşa ettiği duygusal bir yapı olabileceğini kabullenmeye başladım. Belki de en önemlisi, yetişkinliğime doğru her geçen yıl, benim Japonyamın -hayaliyle büyüdüğüm o kıymetli ülkenin- giderek silikleştiğini fark eder oldum...
İnsana televizyonu açmakla yaşayabileceği bir deneyimin aşağı yukarı aynısını sunacaksa, roman yazmanın ne anlamı vardı? Yazıya dökülmüş kurmaca, eşsiz bir şey, başka formların yapamadığı bir şey sunmadıkça, sinema ve televizyonun kudreti karşısında tutunmayı nasıl umabilirdi ?
Reklam
İnsan sesinin, aklın alamayacağı kadar karmaşık duyguların bileşimini ifade etme yeteneği var...
Savaş yıllarını yaşamamıştık ama en azından bizleri, savaşın yaşamlarını kalıcı olarak şekillendirdiği ana babalar büyütmüştü...
Aklıma kendi yazdıklarımla ilgili bir fikir geldi: Yarattığım karakterler için endişelenmeyi bırakıp, bunun yerine yarattığım ilişkiler için endişelenmeye başlasam nasıl olurdu?
Öyküler eğlendirebilir, bazen öğretir ya da bir tez öne sürer. Fakat benim için esas olan, öykülerin duyguları iletmesidir. Sınırların ve uçurumların üstünden ortak insani yönlerimize hitap etmesidir. Öykülerin etrafında büyük, göz alıcı endüstriler var : Kitap sektörü, film sektörü, tiyatro sektörü. Ama sonuçta öyküler bir insanın başka bir insana şunları söylemesinden ibarettir : Ben böyle hissediyorum. Ne kastettiğimi anlıyor musun ? sana da öyle geliyor mu?
92 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.