Namlunun Ucundaki Hayatlar
Mehmet Akif CanNamlunun Ucundaki Hayatlar Gönderileri
Namlunun Ucundaki Hayatlar kitaplarını, Namlunun Ucundaki Hayatlar sözleri ve alıntılarını, Namlunun Ucundaki Hayatlar yazarlarını, Namlunun Ucundaki Hayatlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben iltifat etmeyi de bilmem. Lakin siz benim için açılmamış gonca gül, masallarda ulaşılmayan, kış aylarında doğrudan gözüme çarpan Sirius yıldızı gibisiniz.
"Hoş geldin iki gözüm."
Masallarda dahi ulaşılamayan yıldızlar kümesindeki o bilinmeyen yıldızların üzerinde meleklere gülümseyerek Dilan'ın elini tuttu.
Dilan ise, ismi konulmayan isimsiz kitabın sayfalarını Batuhan'ın gözlerindeki retina tabakasının katmanlarından çevirirken, gözleri, gözlerinin içinde kayboldu.
Sanki bir kekik kokusu içini kapladı. Koku, ruhunun derinliklerine meltemce akıp giderken, önce uzamış saçlarını tutam tutam yaparak öptü.
Yanağını suyu okşar gibi okşarken, dünyayı karanlığa boğan o karabulut güneşin sanki kendini resetlemesiyle dağıldı.
"Allah önce kendine, sonra vatana son olarakta bana bağışlasın.” sözleri döküldü.
"Elin elimde, kalbin göğüs kafesimde atıyor."
"Yazılmış okunmamış şiirim, ismi konulmayan isimsiz kitabım. Ben geldim, senin Sirius yıldızın!"
"Batuhan inanıyorum iyileşeceksin. İstersen seninle birlikte bir sahil kasabasında denizin tuzlu sularında ayaklarımızı ıslatırken, ceratta cerattaların denize ilk kavuşmasının heyacanını yaşarız. İstemezsen dağların doruklarındaki o ulu çınarlara sırtımızı yaslayarak gökyüzünün gözleri olan yıldızları sevdamıza şahit tutarız."
Fetih de düğümlenmiş sesi ile:
"Gitme abi, ölüm şimdi sana yakışmıyor. Gün gelir sevdalara koşan taylar gibi, bir kısrak gibi şahlanıp doludizgin koşarken ölüm hepimize yakışır. Lakin şimdi bunun zamanı değil. Söz sana pusunun üzerine çıkmayacağım." Sözleri döküldü dudağında.
"Sen demedin mi şu kardeşine, 'sevdanı yaşamak için, bir gün şu bağrını ansızın bir kurşun delerse üzülme. O yağlı kurşun bize bir çağrıdır. Sen bilmez misin aziz kardeşim bu kavgalar, bu sevdalar kimin için? Bil ki hak için, mazlum halk için, gül teni al al olmuş beşikteki bebeler için, yüreğimizdeki yangın ne cehennem ateşi ne de demirci Kawa'nın yaktığı nevroz ateşine hiç benzemez. Bu ateş, hak ateşi azizim, hak ateşi derdin. Şimdi ben sana soruyorum. Sen ne ölümler gördün, bu kadar derin sözleri böyle bir gidiş için söylemedin. Bir kırık cam gibi dağılıp gidemezsin. İçinde esen fırtınaları, kaygıları, yarına dair umutları sen anlatırken beyinlerimiz kısa devre yapsa da geç de olsa ne demek istediğini anladık, gördük. Bırakma kendini, bizi yalnız bırakma, aç gözlerini katıla katıla gül de- miyorum. Hadi bir tebessümün olmadı, gamzelerini göster yeter."