''(...)Bir gece köyü, bir alevdir, bir dumandır sardı.Baktık, asker Sımiyl'in samanlığı yanıyor.Hep koşuştuk.Fıkara Sımiyl askerde.Karısı bir taze.Samanlık dört bir yandan yalım yalım yanıyor.Ulan bu işi domuz Mırad'dan başkası yapmaz.Yakalayın iti.Mırad'ı tuttuk. << Ulan domuz, bu işi niye yaptın?>>
<< Az bir bekleyin, neden
''İkinci arkadaşa yaptığım küçük şaka, şöyle oldu. Tekel aleyhine çok ağır bir yazı yazmıştı.Bu yazıdan üç gün sonra Tekel İdaresi bu arkadaşa bir sandık içinde likör, köpüklü şarap, votka gönderdi. Daha doğrusu o böyle sanıyordu. Kapalı sandığı bize gösterip övündü. Akşam da sandığı bir otomobile koyup evine götürdü. Evde de karısına, kaynanasına, çocuklarına epey atıp tutmuş:
----- Biz bir yazı yazdık mı, adamın işini bitiririz.Tekel, sus payı olarak bana bir sandık içki hediye etti. Ben böyle hediyelerle susacaklardan değilim. Yarın daha ağır bir yazı yazayım da görsünler.
.......Arkadaşımızın ağır yazısı, rakı şişelerindeki mantarların sıkılığından, zor çıkarılmasından şikayetti.
.......Evdekilere benzer şişindikten sonra,
-----Açın bakalım şu sandığı demiş.
Heyecanla sandık açılmış .İçinden tohuma kaçmış kırk hıyar çıkmış.
.......Hemen kaynana fırsatı kaçırmayıp, hıyarların en iyisini eline almış.
-----Nasıl bir yazar olduğunu işte gör! demiş.''