Nazım'ın Özgürlük Savaşı
Mehmet Ali SebükNazım'ın Özgürlük Savaşı Gönderileri
Nazım'ın Özgürlük Savaşı kitaplarını, Nazım'ın Özgürlük Savaşı sözleri ve alıntılarını, Nazım'ın Özgürlük Savaşı yazarlarını, Nazım'ın Özgürlük Savaşı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nâzım:
1- Gecenin karanlığına sarılıp demirli parmaklıklar ardında tam 13 yıl pir aşkına yatan,
2- Gündüz, tek varlığı olan elindeki kaleme sarılıp ışık saçan,
3- Temiz yüreği yurt ve insan sevgisi ile çarpan adamdır.
Sayfa 324 - Cem, 1990
Genellikle, suçlular kendilerini suçsuz sayarlar, deliler de kendilerini akıllı.
Sayfa 304 - Cem, 1990
“... Ve bir gerçeğin ortaya çıkması için yapılan bir adalet savaşımında ölmenin umutsuz bir şey değil, umutlu bir iş olduğuna inanıyorum. Bir hakkın ve gerçeğin tecellisi için bir Türk yuttaşının gerektiğinde hayatını, umutsuzlukla değil, bilinçle, umutla ortaya atabileceği, bu uğurda ölebileceği kabul edilmelidir.”
(Nâzım Hikmet, avukata mektup, Bursa Cezaevi, 30.03.1950)
Sayfa 296 - Cem, 1990
Nâzım Hikmet’i savunmak komünizmi istemek veya bu rejime sempati duymak değildir. Nesnel bir bakışla onun büyük bir sanatçı olduğunu kabul etmek zorunluluğu vardır.
Sayfa 271 - Cem, 1990
Bu memleketin kahpesi de kolay kolay bitmez...
... bir çift sözle bir insanın 28 yıla mahkûm edilemeyeceğini anlamak için yargıç, savcı olmak gerekmez.
Sayfa 259 - Cem, 1990
“Türkiye’de üç yüz bin kişi yiyor, otuz milyon insan çalışıyor, bu düzenin değişmesi gerekir.”
(Deniz Gezmiş, Bursa Cezaevi, 1970)
Sayfa 255 - Cem, 1990
“Denizde boğulmakta olan bir insan, karşısına çıkan kayığın hangi limana kayıtlı olduğunu sorabilir mi?”
(Vâlâ Nurettin, Nâzım’ın Rusya’ya kaçışı üzerine)
Sayfa 229 - Cem, 1990
“Biliyorum ki kaçıp Amerika’ya yerleşmenin vatanseverlik, kaçıp Rusya’ya yerleşmenin vatan hainliği sayıldığı bir garip ortamda yaşıyoruz.”
(İlhan Selçuk, 18.12.1964, Cumhuriyet)
Sayfa 228 - Cem, 1990
Türk hapishanelerinde adam öldürmek ve öldürtmek su içmek kadar kolay bir iştir.
(1940 ve 1950ler)
Sayfa 228 - Cem, 1990
“Yaşamak ne güzel be kardeşim!”
Nâzım Hikmet
Sayfa 208 - Cem, 1990
Emir-komuta, adalet
Bir yargıcı duruşma yaparken kürsüsünden kaldırıp emirle apar topar ayağına getiren kuvvet, Nâzım Hikmet’i mahkûm ettirmek için elbet sıkıntıya uğramaz.
Sayfa 189 - Cem, 1990
Bir insanın (hukuksal olarak) açık bir haksızlığa uğraması, devleti oluşturan bütün bireyleri ilgilendirir. Çünkü aynı haksızlığın, yarın, kendileri üzerinde de işlenmesi olasılığı vardır.
Sayfa 123 - Cem, 1990
Bizim hapishanelerimizde bir hükümlü, içerde saygınlık kazanmak için ya din adamı olacak ya da hapishanede bilek gücünü ortaya koyacak işler yapacaktır.
Sayfa 117 - Cem, 1990
(Hapiste) Suçsuzluk, veremden de beter bir felakettir.
Sayfa 113 - Cem, 1990
