Ne Nedir
Dave EggersNe Nedir Gönderileri
Ne Nedir kitaplarını, Ne Nedir sözleri ve alıntılarını, Ne Nedir yazarlarını, Ne Nedir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her şey normal giderken Sudan'daki savaşın başlaması her şeyi altüst edecektir. Kitap baş kahramanın diliyle yazılmış bir kitap. Kitapta dünle bugün birleştirilmiş bir şekilde yazılmış. Karakter bazen yaşadığı anı bazense geçmişini anlatıyor. Meseleye dönersek bir gün bu iç savaş yüzünden baş kahramanın(Achak) köyü de saldırıya uğruyor. Ailesinin akıbetinden habersiz bir şekilde kaçıyor oradan. Hiç bilmediği yollardan kaçıyor. Sonra yolu kendisi gibi kaçan çocuklarla kesişiyor. Başka çare olmadığını anlayınca onlara katılıyor. Yürüyorlar ve yürüyorlar. Çok acılar görüyor. Ölümler görüyor. Bazen kendisi de ölüme çok yaklaşıyor. Vazgeçmek istiyor. Yürümek istemiyor. Bunları yaşarken daha küçücük. Bir çocuğun bedeni ve ruhu bunları nasıl kaldırabilir ki? Yıllarının önemli bir kısmı işte bu şekilde yürüyerek ve kamplarda geçiyor. Ama her şeye rağmen ayakta kalabildi..
Savaş, savaş... Daha ne kadar böyle hikayelere neden olacaksın? Hangi çıkar bebeklerin, çocukların, masumların canı kadar değerli olabilir? Neden bu kadar acı çekilmek zorundayız? Savaş hepimizi öldürüyor. Kiminin bedenini, kiminin ruhunu, kiminin insanlığını...
Bu dünya hepimize yeterdi..
Bu kitabı bizimle buluşturan 
Dave Eggers 'e teşekkürler.
Bugün, yarın, Tanrı beni yanına alana dek her gün dolduracağım boşlukları sözlerimle. Dinleyenlere ve dinlemek istemeyenlere, beni arayan ve benden kaçanlara anlatacağım öykülerimi. Ve orada olduğunuzu hep bileceğim. Nasıl yokmuşsunuz gibi davranabilirim ki?
Hiç yokmuşum gibi davranmanız kadar olanaksız bu.
Sayfa 572Kitabı okudu
Terk edilişle birleşen reddedilme kadar beter bir duygu yok.
Sayfa 524Kitabı okudu
Bedenim bir gecede onlarca yıl yaşlanmış gibi.
Sayfa 512Kitabı okudu
Bize güç veren insanlar..
Kimiz ve nereye gidiyoruz kuşkusuna kapıldığım zamanlarda eğer Musa'yla konuşursam içim rahatlar. Keşke yanımda olabilseydin, Musa! Bu berbat sabahı aşmamızı sağlayacak gücün var senin.
Sayfa 511Kitabı okudu
İnsanların cömertliklerini sonuna, her şey bozulana kadar kullanmak, Kakuma'da ve daha sonrasında tanıdığım pek çok kişinin alışkanlığıydı.
Sayfa 493Kitabı okudu
Ben de üniforma giymek istedim. Onlardan biri olmak, her gün ne giyeceğimi bilmek, Kenyalı olmak, kaldırımlı yollardan okula gitmek ve önemsiz şeylere gülmek istedim. Eve gelirken şekerleme almak ve yiyip gülerek yürümek. Buydu istediğim. Uyuduğum yerin duvarları olurdu ve buz gibi suyla ellerimi gönlümce yıkardım.
Sayfa 490Kitabı okudu
Üç dilde ve ta ciğerimden sövdüğüm aptallığımla baş başa kalmak istiyordum.
Sayfa 437Kitabı okudu
Ülkemi seviyorum. Ama rüşvet, havayla toprak gibi hayatın parçası hâlâ.
Sayfa 434Kitabı okudu
Ama hiçbir yerdeydik. Kakuma hiçbir yerdi. Bize daha en başta Kakuma'nın Kenya dilinde hiçbir yer anlamına geldiği söylenmişti. Kelimenin anlamı fark etmiyordu çünkü bu yer, bir yer değildi.
Sayfa 402Kitabı okudu
Yaşamaya devam edebilirdim, evet ama günlerim iyiye değil, hep daha kötüye gidiyordu.
Sayfa 388Kitabı okudu
Kafam, tıpkı dayak yediğim ve seni özlediğim bu sabahtaki gibi yorgunluk ve sersemlikle yüklüydü.
Sayfa 388Kitabı okudu
Tabitha, seni, bir daha görüşeceğimiz ana dek seveceğim.
Sayfa 386Kitabı okudu
Julian, kendimi Tanrı'nın olağandışı cezaya layık gördüğünü sanacak denli önemli bulmuyorum ama işte, etrafımı saran felaketler görmezden gelinir gibi değil.
Sayfa 340Kitabı okudu
Kaçtık, kaçtım ve hayatımda hissetmediğim öfkeyi duydum. Öfkem, murahaline duyduğumdan çok daha şiddetliydi ve yerinden edilmişler arasında bile sınıflandırmanın bulunduğunu fark etmemden kaynaklanıyordu. Ve bizler merdivenin en alt basamağındaydık.
Sayfa 246Kitabı okudu